AYVALIK’A, BERGAMA KOZAK YAYLASI ÜZERİNDEN GİTTİK (17 Ağustos 2010)

 

Ayvalık’daki yazlıklarına bizleri davet eden aile dostumuz büyüklerimiz Güler ve Çetin Aydın çiftini ziyaret etmek üzere yola çıktığımızda aklıma hemen Ayvalık’a Kozak Yaylası üzerinden geçmek geldi. Daha da ötesi hem Ayvalık’a hem de Bergama’ya 30 km mesafede olan Bağdüzü köyünü görmek istiyordum. Zira bu köyün “Çam Fıstık Helvası” pek meşhurmuş(Mehmet Yaşin-Lezzet Durakları). Hem bu lezzeti tatmak hem de dostlarımıza bu helvayı tattırmak istiyordum.
17 Ağustos sabahı Yenifoça’daki yazlığımızda güzel bir yaz sabahına uyandıktan sonra acele bir kahvaltı yapıp, Ayşen ve ablası Ayla Arıkan ile köpeğimiz Liz yola koyulduk. Aliağa’dan sonra  Bergama’yı boydan boya geçip Kozak yoluna saptık. Her tarafı çamlarla kaplı güzel bir yoldan yaylaya doğru yükselerek devam ettik. Piknik yerlerine varmadan önce Balaban çeşmesinde ilk molamızı verdik.
Piknik yerlerinden sonra yukarılar tamamen fıstık çamları ile kaplı. Kozak köylerinin levhalarını okuyarak giderken gözlerim Bağdüzü köyünü aramakta. Ayvalık 20 km yazdıktan bir süre sonra Bağdüzü 16 km diye sağa bir ayrıma geldik. Oysa yola çıkmadan önce haritayı incelediğimde Bağdüzü köyünün Kozak’tan sonra yol üstünde olduğunu gösteriyordu. Asfalt olmasına rağmen virajlı dağ yolunda 16 km daha yol almak gözümde büyüdüğü için isteksizliğimi belirtmeme rağmen Ayşen ve Ayla Ablanın aşırı ısrarlarıyla sağa kıvrılıp dağa vurduk. Gerçekten de bu 16 km bana çok uzun geldi ama sonunda köye geldiğimizde yorulduğumuza deydiğini gördük. Göz alabildiğine her yöne fıstık çamlarıyla kaplı tepelerden sonra köy doğa içinde saklı bir kent gibi duruyordu.

Tipik bir Ege köyü olmasına rağmen yüksek minareleri ile camisi çok ihtişamlı. Çaminin az ilerisindeki kahve muhteşem bir çınar ağacının altında neredeyse köydeki bütün erkekleri gölgesi altına almış gibiydi. Kahveyi geçip az ilerdeki küçük meydana parkettik. Hanımlar hemen arabadan çıkıp etrafla diyaloğa girdiler. Ben de Liz’i arabadan indirip  meydanın yanındaki kahve önünde oturan Bağdüzlü Mustafa ile laflamaya başladık. Mustafa bu sıralarda bakkallarda fıstık helvası satılmadığını söyledi. Ancak hanımlar bir evin penceresinden ahbaplık kurdukları köylü bayanlara rica etmişler ve bizim için bir miktar helva hazırladılar. Kaşla göz arasında hazırlanan bu ikramı fıstık çayı eşliğinde afiyetle midelere indirdikten sonra daha fazlasını isteyemedik ve karşılıklı tekrar görüşme sözleri verdikten sonra teşekkür edip tekrar yola koyulduk. Zira Ayvalık’ta beklenmekte olduğumuz için fazla oyalanamazdık.
Dönüş yolunun virajları ağzımızdaki fıstık helvası tadından olacak hiç uzun gelmedi. Bağdüzü sapağından sonra yol tekrar düzelince daha hızlı yol aldık ve Ayvalık Şirinkent’e yönelip Teknik Güçbirliği Sitesinde dostlarımızla kucaklaştık. Güler Aydın her ziyaretimizde olduğu gibi gene bizleri muhteşem bir şekilde ağırladı. Lezzetli yemekler ve çeşitli ikramlarla günün kalanını ağız tadına ayırdık. Hemen deniz kıyısındaki evlerinin balkonlarında adeta gemi güvertesinde gibiydik. İkramlar ve sohbetlerle akşamı yapıp muhteşem gün batımı fotoğraflarını da çektikten sonra tekrar yola koyulup Foça’ya dönerken bir lezzet yolculuğunu da sonlandırmış oluyorduk.

Bu gezide çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki slayt gösteriminden izleyebilirsiniz.

Not: İtalik kısımlar hayali olarak yazılmıştır.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

AYVALIK’A, BERGAMA KOZAK YAYLASI ÜZERİNDEN GİTTİK (17 Ağustos 2010)” hakkında 3 yorum

  1. Bergama dan Gömeç e Kozak yayla sin dan yaya olarak gitmek isterdim. Sizi tebrik ediyorum.

  2. Şinasi bey,Kozak yaylası çok güzel, yürüyerek geçmek çok daha güzeldir, zevklidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir