Dumanlıdağ (17 Temmuz 1994)

Dumanlıdağ 17 Temmuz 1994

DAĞCILIK NOTLARIM

17.07.1994

Çaltıdere Kalabak’tan AİGAİ ve Apollo Tapınağı 
5:30’da Yusuf Enver ve Zafer ile Çaltıdere Kalaba köyüne geldik. Sağ tarafta Karadivlit dağı var. Akın Serdar’ların tüfekle yürüdükleri tepe-dağ.
6:15’te yürüyüşe başladık. Çok rüzgârlı bir hava var. Güneş henüz yükselmemiş. Rüzgârın vınlaması içinde yoldan Hacıömerli köyüne vardık. 8-10 hanesinde oturulan köy neredeyse terk edilmiş. Sabah ve rüzgâr, ortalıkta kimse yok. Pek çok ev boş. Kimisi yıkılmış. Ortada büyük bir gölet. Cami de epeyce görkemli. Taşları AİGAİ’den getirilmiş gibi. Evler hep taştan yapılmış. Çevre de taşlık. Bol miktarda ağıl var. Eskiden hayvancılık yaygındı herhalde. Köyün çevresini dolanıp güneşe doğru, mezarlık yanından yolumuza devam ettik. Güneş yükselmeye başladı. Su içme molasında uzaktan denizi seyredip fotoğraf çektim. Çevre kurak. Keçiler makilerin törpülemiş. Biraz sonra AİGAİ tepesini gördük. Sol ileride Köseler köyü. Y.Şakran içinden Kapıkaya sapağından Köselere yol var. Aşağıya dereye vadisine indik. Dereye kuru. Bir iki su birikintisi içinde kurbağalar ve bol balık var. Onlara ekmek attık. Kaynaştılar. Dereyi bırakıp yükselmeye başladık. Sağda AİGAİ. Köselere kadar taşıtla gelinebiliyor. Oradan AİGAİ 3 km kadar. Traktör veya cip gidebilir. Biz Apollo Tapınağı’na doğru giden 5 km uzunluğundaki Kutsal Yolu bulduk. Yer yer sökmüşler taşları. Sonunda Kocaçaya kadar indik. Fotoğraf çektik ve çitleri atlayıp tapınağı bulduk. Kapı sağlam ve hemen tüm sütun parçaları sağda solda. Dönüşe geçip hızla AİGAİye ulaştık. Saat 11. AİGAİ’ye tırmanan kutsal yolu, şimdi emekli olan bekçi temizlemiş. Agora’ya tırmandık. Bekçinin oğlu Yusuf bizi karşıladı. Saat 11:30’dan 12’ye kadar mola verdik. Fotoğraf çekip gezdik. Agora, tiyatro, jimnazyum derken Yusuf’la vedalaşıp dönüş yoluna geçtik. Hava çok sıcak. Sularımız da azaldı. Rüzgâr var ama sıcağı kesmiyor. Gene kuru dere yatağına indik ve sonra yükseldik. Hacıömerli yakınındaki kuyudan kana kana su içtik. O kadar susamıştım ki bulanık olsa içecektim. Gene Hacıömerli’den geçtik. Gere kimseler yok. İki köpek havladı. Şirin av köpekleri. Oyalanmadan yürüyüşü sürdürdük. Kalabaka geldiğimizde saat 14:45 idi. Çaycı Mehmet bizi karşıladı. Kahvede çay içtik. Yusuf’un vosfosla hızla Aliağa’ya gittik. 8,5 saatlik gezi, 1,5 saat mola olsa net 7 saat yürüyüş. 25 30 km. Giderken Yusuf tepetaklak öne doğru düştü, neyseki bir şey olmadı.

 

Bu etkinlikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığın albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir