Kiseköy (19 Ağustos 1993)

Taşköprü Kise Köy’den Paşa Köyü’ne yürümek, 1991′de İzmir’de başladığımız doğa sporlarından sonra, bir süredir hayalini kurduğum bir etkinlikti. Ege’nin dağlarında yürüyerek yaşadığımız güzelliği, Batı Karadeniz yaylalarında da yaşamak istiyordum. Nihayet 1993 ve 1994 yılları yaz aylarında, Lütfi Amcam’ın rehberliğinde, hem de 2 kez bunu gerçekleştirdik.
 
Paşa Köyü’nde Babamın Dayısı Hasan Yavaş’ın ailesi yaşıyor. Hasan Yavaş o yıllarda Sanat Mektebi Müdürlüğünden emekli olmuş, köyüne yerleşmiş. Babamla çok iyi anlaştıklarından Taşköprü’de ve Ankara’da birçok defa görüşmüştük. Hasan Yavaş başlı başına ayrı bir yazı konusu olacak, çok sevdiğim ve saydığım değerli bir akrabamdı. Bu vesile ile de görüşmek ayrıca ilginç olacaktı.
 
Yörede İmirler olarak bilinen Paşa Köyü, tipik Karadeniz mimarisi ahşap evleri ve muhteşem manzarası ile Taşköprü’nün çok güzel dağ köylerinden birisidir. HasanYavaş Dayı’nın evinin pencerelerinden vadiye doğru bakınca evin bahçesinin bitimindeki ahşap damların arkasından, eğer sissiz  bir günse, alabildiğine uzaklara kadar sonsuz  sayıda yeşil tepeler panoramayı doldurur. İşte sadece bu manzarayı bir daha görmek için bile gitmeye değer bir yer İmirler!
1993 yılı Ağustos ayında Cem, Can ve Ayşen Kise Köy’e gitmiştik. Birkaç gün sonra Paşa Köyü’ne yürüyerek gitme projemi Amcama açtığımda başlangıçta pek aklı yatmamıştı. Zira 1000 metre rakımlı Paşa Köyü araç yolu ile Kise Köye 22 km mesafedeydi. Bazı yerlerde toprak yoldan ayrılıp patikadan kestirme yapsak bile, tahminen yaklaşık gidiş dönüş 30 km kadar yürümeyi gerektiriyordu.
 
Ayni günde yaz sıcağında bu kadar yürümek, dönüş iniş olsa bile Paşa Köyü’ne kadar hep yokuş yukarı yol almak, bizim ailecek yapabileceğimiz bir iş gibi gözükmüyordu Amcama. Ben ısrarlı olunca Cem ve Can gelsin ama Ayşen Hanımı götürmeyelim şeklinde bir öneri getirdi. Kendisine 3 yıldır doğa sporları kulübümüzle İzmir ve çevresindeki dağlarda, o güne kadar tamı tamına 71 dağ yürüyüşü yaptığımızı ve Ayşen’in de bunların 58 tanesine katıldığını anlattım. O yıllarda Can 13 ve Cem 15 yaşlarındaydı. Amcamı zar zor ikna ettikten sonra, dönüşte geceye kalmamak için sabah erkenden yola çıkmak üzere, yürüyüş gününü belirledik.
 
19 Ağustos 1993 Perşembe Sabahı erkenden kahvaltı yapıp Lütfi Amcamın evinden yürüyüşe başladık. Rotamız, Kise Köy’den Kuzeydoğu istikametinde devam eden Paşa Köyü yolunu takip ederek patikalardan yürümek. Başlangıçta Çaylaklar Köyü’ne sapmadan kestirme yapıp Sakız Köyü yakınlarındaki çeşme başında mola veriyoruz. Henüz Kise Köy’ün gözüktüğü bu ilk molada herkes gayet zinde gözüküyor. Lütfi Amcam ertesi gün yaptığımız sohbette aslında buraya kadar geldikten sonra döneriz diye düşündüğünü anlatmıştı.
 
Moladan sonra devam ederek şimdi ayrıtılarını hatırlayamadığım rotamızdan yürüyüşü sürdürdük. Çevremizin yemyeşil olduğunu ve her tarafta Ege’de gördüğümüz bahar çiçeklerine rastladığımızı hatırlıyorum. Zira Karadeniz yaylaları baharı Ege’ye göre daha geç yaşıyor. Bir ilginç husus, bu bölgedeki meşelerin yapraklarındaki ıslaklıklar dikkatimizi çekmişti; yaladığımızda bal tadı alabiliyorduk!
 
Paşa Köyü sınırlarına girip, uzaktan HasanYavaş’ın evini gördüğümüzde mola verip öğle yemeği yiyelim dedim. Lütfi Amca evde yeriz dediyse de, habersiz gittiğimizden insanları sıkıntıya sokmayalım diyerek, beraberimizde getirdiklerimizle karnımızı doyurmak üzere, pratik ocakta su kaynatıp çay yaptık.
 
Yemekten sonra dinlenmek için oyalanmadan toparlandık. Zira evde de belli bir süre kalacağımız için geceye kalmayacak şekilde dönüşe geçecektik. Çok yakında olduğumuzdan çabucak eve ulaşıp kapıdan seslendik. Bir yandan da kapıyı açıp eve çıkarken bizi görenlerin şaşkınlıklarını hiç unutmuyorum: Viliiiy, hiç motor sesi duymadık!
 
Ahşap merdivenlerden çıkarken yürüyerek geldiğimizi anlattıysak da pek inandırıcı olmadık! Hasan Yavaş bizi çoşkuyla karşıladı, bayanlara seslendi hemen sofrayı kurmaları için. Biz yemek yedik dediysek de dinlemedi; sofrayı döşetti. Hepsi kendi üretimleri olan kaymaktan bala, ekmekten peynire, tahmin edebileceğiniz bütün doğal gıdalarla gerçekten sofrayı döşetti.
 
Tok ağırlamak zordur derler, biz de birçok şeyde nazlandık; ama gene de bu güzel ürünlerden yedik. Yemekten sonra çay faslında misafir odasının penceresinden muhteşem Paşa Köyü manzaralarını seyrederek sohbet ettik. Bir ara bir de baktım ki Lütfi Amcam otuduğu yerde uyuyakalmış!
 
Hasan Yavaş Ailesinden vedalaşıp ayrılmak gerçekten çok zor oldu. Her kademede yeniden ısrar edildiyse de, bu etkinliği bitirmek istiyoruz diyerek tekrar tekrar ikna turları attık!Geceye kalmamak için bir süre sonra kalkmak için davrandığımızda, gerçekten de çok zorlandık yatıya kalamayacağımızı ikna etmek için. Hiç olmazsa arılarımı görün dedi HasanYavaş. Kendisi varken kovanlara yaklaştığımıznda arılar onu tandıklarından bir şey yapmazlarmış. Biz uzaktan izlemeyi tercih ettik, sadece bir hatıra fotoğrafı çektim.
 
Doğal olarak dönüş hep iniş olduğundan daha hızlıydı, ancak son kısımlarda hava karardı. İyice karanlıkta biraz zorlandıysak da sonunda tahminen 21-22 sularında salimen evimize ulaştık. Son birkaç saatte Ayşen’in dizi ağrıdığı için, ertesi günkü Kise Köy Yazı Köy yürüyüşümüzde otomobili getirme işini üstlendi.
 
Bu etkinliği bir sene sonra ayni şekilde tekrarladık. Takvimler 27 Haziran 1994 tarihini gösterdiğinde ayni ekip, ayni şekilde gene Kise Köy’den Paşa Köy’e yürüdük. Gene merdivenlerde şaşkınlık konuşmaları yaparken şöyle diyordu Hasan Yavaş’ın Ailesi: Geçen sene yürüyerek gelmiştiniz, çok üzülmüştük(!). Biz gene yürüyerek geldiğimizi söyleyince, gene çok şaşırdılar ve gene biraz üzüldüler sanki; zira arabamız olmayınca fazla kalamıyorduk misafirliklerinde!
 
Bizim ailecek Kise Köyü’nden Paşa Köyü’ne yürüyerek gitme etkinliklerimizin kısa öyküsü işte böyle. Sonraki yıllarda da tekrarlamayı arzu ettim, ama olmadı; çocukların lise-üniversite yılları başlamıştı. Artık onlar kendi ayakları üzerinde durmak ve başarılara uçmak için kendi gündemlerini yaşamaya başladılar.

Bu etkinlikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığın albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir