Düden Şelalesi (17 Mayıs 2017)

Villakent’li dostlarımız Sevinç ve Emin Ildızlı ile planlayıp birlikte olduğumuz Antalya seyahatinde, müze ve kaleiçi turlarımızdan sonra biraz serinleyip dinlenmek için doğa harikası Düden Şelalesi’ne gitmeye karar verdik. Antalya’nın simge turistik noktalarından birisi olan Şelale merkeze 10 km mesafede. Muhtemelen eskiden şehir dışında olan bu yer, şimdi Antalya’nın bir semti gibi duruyor.

Özel park yerine aracımızı bıraktıktan sonra, küçük bir ücret ödeyerek Şelalenin bulunduğu özel alana girdik. Antalyada gezilecek yerler arasında piknikçilerin tercih ettiği Düden Şelalesi, serinlemek, şehir merkezinden uzaklaşmak ve doğayla baş başa kalmak için iyi bir seçenek.

Yüksek ağaçlarla her noktası gölge altında kalan alan, henüz bir kaç adım attıktan sonra şehir dışında ve doğadaymışız duygusu hissettiriyor. Özellikle Antalya gibi yazları çok sıcak olan bir yerde böyle bir serin alan soluk aldırır şehirlilere.

Biz şelalenin bulunduğu bu büyük parkta bir yerlere takılmadan doğrudan şelaleyi görmeye gittik. Şelale okları bizi bu yeşil alana göre daha serin ve havadaki su zerreciklerinin insanı ıslattığı şelale mekanına götürdü. Harika bir manzara, sular gürül gürül akıyor. 

Düdenbaşı denilen noktada yeryüzüne çıkan ve Düden Çayı boyunca iki kolda ilerleyen su, Varsak’taki bulunduğumuz Yukarı Düden’de ve Karpuzkaldıran Şelalesi (Aşağı Düden) olarak iki şelale oluşturuyor. Aşağı Düdeni Akdenizden tekne ile görmek mümükün. Biz buradaki şelalenin arkasından, karşısından ve mekanda yolaldığı birçok yerden fotoğrafını çektik. Bu fotoğraflardan seçtiklerimle hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir