Kaynaklar’dan Kızılüzüm (5 Mart 2000)

Güzel serince bir sabah. Bulutlar var ama yağmur yağmayacak.Rehberimiz Hasan Berat Kur. Bugün B Grubu hep tanıdık dolu: Mustafa-Serpil, Tülay, Yaşar, Cemal Ergun, Reçhan, Asuman, Asiye, Gülsüm, Nur, Fikri, Cemal, Özden, Çakıl, Volkan-Özlem, Neriman, Zehra, Fikri.
Kaynaklardaki Anıt Çınarın üzerinde “980 yaşında” diye yazan levha çıkarılmış. Hatta çevresindeki demir parmaklıklar da yok. Kaynaklardan suları doldurduk.9:30 gibi yürüyüş başladı. Epeyce kalabalık galiba 50 kişiydik. Serpil daha çok bizimle yürüdü. Asiye Gülsüm Nur beraberler. Başlangıçta epeyce çok dikenli patikalardan gittik. Öyle ki sürekli Kaynakları görüyorduk. Ağaçlı bölgede hafifçe, yangeçişlerle yükseldik. Ama hep Kaynakları gördük. Sanırım 12’den sonra Kaynaklar gözükmedi.
13 gibi rüzgâr arttı. Hava kapadı. Öğle molasını yapmak için zaman bulamıyacağız diye endişelenmeye başlamıştıkki büyükçe bir kayanın rüzgâr almayan kısmında mola verdik. Ve birazdan çok kuvvetli bir tipi, fırtına başladı ama bizim kovukta hiç esmiyordu. Yani enfes bir korunak.
Mola bittiğinde fırtına da azalmıştı. Tekrar yola koyulduk. Yol boyu hep Reçhan espri yaptı. Hele bir ara çiçek toplamak için geride kalmıştım; tamam işte adam fırsattan yararlanıp fıydı, diye espri yapmış!
Üzerinde kırmızı boya ile İDADİK yazan bir kayaya geldik. Bunu rahmetli Adnan Kayatepe zamanında yazmışlar. 9 yıldır gelmiyordum diyor Hasan. Burada şimdi toprak bir yol var; eskiden patikaymış. Yol üzerinde pekçok çeşme vardı. 17 civarında, takriben 17:15 gibi Kızılüzüm’e indik. 4 otomobil park edecek bir açıklık var; o da eğimli. Bir yanında kahve öbür yanında bakkal ve camii. Köy ise dökülüyor. Çocuklar neşeli; bizi ilgi ile izliyorlar. Çaylar içildi. Mustafa ile camiye gittik. Malum çiçek! Dönüş yolu gene epeyce neşeli geçti. Reçhan Tülay’a kabak tatlısı için takıldı. Cemal ile Aalsancakta indiler. Biz Konak’dan eve geçtik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir