Antalya Kızlarsivrisi Zirve Etkinliği (18 Eylül 2011)

Aile Dostumuz Ayhan Yörük, bir grup dağcı arkadaşla Antalya Kızlarsivrisi Dağı’na düzenlediği etkinliğe davet edince hemen kabul ettim. Zira daha önce 2001 Haziran ayında Ayşen’le birlikte katıldığımız İDADİK zirve etkinliğinden 10 yıl sonra tekrar o bölgelere gitmek, 3070 metre yüksekliği ile Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nin bu en yüksek zirvesine  tekrar çıkmak çok heyecan verici olacaktı. Öyle de oldu; hem eski yeni dostlarla birlikte keyifli bir yolculuk ve kamp yaptık, hem de güzel bir zirve etkinliği gerçekleştirdik.

Cumartesi sabahı, Ayhan Yörük’ün Hyundai Starex minibüsüyle gruba Gönen’den katılan İDADİK Rehberi Dostumuz Mehmet Almaç’ı Otogardan aldığımızda toplam 7 kişi olduk: Ayhan Yörük, Mehmet Almaç, Zirve Dağcılıktan Vardar Açan, Serbilet Yıldırım ve Ülkü Sevgi ile Erol Çırak. Eski ve yeni dostlar, sohbet muhabbet, öğleden sonra Antalya Elmalı kasabasına ulaştık. Kısa bir şehir turundan sonra alışverişleri tamamlayıp tekrar yola koyulduk.

Kızlarsivrisi etkinliği için kullanılan kamp yeri, Elmalı Sedir Araştırma Şefliği’ne bağlı gözüken bir mesire yerindeki 1600 metre yükseklikte, ağırlıklı olarak sedir ve ardıç ağaçlarından oluşan ormanlar arasında bir düzlük. Yüksek ağaçların gölgesine çadırlarımızı kurduk ve akşam yemeği hazırlıklarına başladık. Menüde “Ayhan Yörük Saç Kavurması” var! Dostumuz, önceden terbiye ettiği tavuk etlerinden enfes bir ziyafet hazırladı bizlere. Soframızda “Aslan Sütü” dahil eksik yoktu!

Yemek sonrası yakındaki bir anıt ağacı görmeye gittik: 1150 yaşında bir Sedir. Toprağa yakın kısmında bazı tahribatlara uğramış ama hala dimdik ayakta, asırlara  meydan okuyor.

Gece ateş başında türkü duayenimiz Erol Çırak bizlere duygulu şarkılar söyledi. Çok mütevazi dağarcığımızdan dolayı çoğuna eşlik edemedik ve dinlerken odun ateşinın alevlerini seyrettik. Ay doğmadan yüksek ağaçların dalları arasından tanıdığımız yıldızları görmeye çalıştık. Gece yarısına doğru çadırlarımıza çekildikten bir süre sonra Ay ortalığı gündüz bir aydınlatıyordu.

Sabah 5’de uyandık ve zirve tırmanışı için hazırlandık. Minibüsle kamp alanı dışına çıkarak dağa doğru yaklaştık. Kızlarsivrisi Dağı bu taraftan konik bir görüntü aldığından, hayal gücü yüksek pekçok ‘dağ gezgini’ çeşitli yakıştırmalar yapmakta birbirleriyle yarışırlar; gene öyle oldu!

Sabah alacakaranlıkta dağ oldukça yakında gibi gözüküyorken, ortalık aydınlandıkça yolumuzun oldukça uzun olacağı belli oluyordu. Saat 6:30’da başlayan yürüyüşümüz dağın gölgesinde Doğuya doğru yükselerek sürdü. Dağın bize göre sağ alt yamaçlarındaki, nispeten açık renkli elips şeklinde gözüken iki bölgenin üstünde yeralan biricik yaşlı Ardıç ağacına ulaştıktan sonra, sağa doğru dimdik tırmanmaya başladık. Oldukça uzun süren bu zorlu tırmanıştan sonra, tırmanışı yukarıdaki platodan nispeten daha az eğimle sürdürdük. Daha yukarılara doğru sağlı sollu çıplak yükseltiler arasında güneşin yakıcı etkisini hissederek kısa molalara ihtiyaç duyduk.

Zirve, Kızlarsivrisi’nin kamp tarafından gözüken sivriliğinin arkasındaki ikinci yükseltide. Bulunduğumuz yerden zirveye giden dağcıların açtığı patika çok belirgin olarak gözüküyor. Zirvenin bulunduğu kütleye sol taraftan yükselerek yaklaştık ve en yukarılarda tekrar sola doğru tırmanarak zirvedeki bayrağı gördük.

Tepedeki zirve konisine en yaşlı katılımcı olarak benim önderliğimde ulaştıktan sonra mutlulukla birbirimizi kutladık, bol bol fotoğraf  çektik. Çevremizdeki en yüksek noktada olduğumuzdan görebildiğimiz en uzak yerlere kadar önümüzde hiç bir engel yoktu. Yüksek noktalar olarak Doğuda Tahtalı Dağı silüeti ve Batıda Akdağ sıralarını görebiliyorduk.

Saat 11:45’de zirveye ulaştığımıza göre 5 saat 15 dakika süren bir tırmanış olmuş. Zirvedeki deftere isimlerimizi yazdıktan sonra kısa bir atıştırma molası verip, zirvenin tatlı esintisinde çevremizdeki zirve manzaralarını izleyerek yaptığımız etkinliğin tadına varmaya çalıştık.

Dönüş yolunda daha hızlı yol aldık. Tek Ardıç’a doğru inerken en geride kalıp ekibi biraz beklettiysem de, daha sonra mola vermeden beton platform yakınlarına bıraktığımız taşıtımızın yanına ulaştığımızda saat 16:45 olmuştu. Kazasız belasız güzel bir etkinliği bitirmenin keyfi içerisinde kamp alanına dönüp çadırlarımızı toplayarak etkinliği bitirmiş olduk.

Dönüş yolculuğunda kimi zaman sohbet ederek, kimi zaman kadife sesli dostumuz Erol Çırak’ın türkülerini dinleyerek yol aldık. Akşam yemeğini Nazilli Kervan Kebap Lokantasında yedikten sonra mola vermeden gece 1 civarında İzmir’e ulaştık.

Bu etkinliğin kısa özetini yazdım. Zira Ayhan Yörük etkinlik sonrasını blog sayfasında yazdığında, o kadar güzel yazılarla işliyor ki etkinlikte yaşadıklarımızı, benim elim gitmiyor daha fazla ayrıntı yazmaya. Netice olarak dediğim gibi, daha fazla ayrıntı isteyen okurlarıma Ayhan Yörük blog sayfasını izlemelerini öneririm.

http://www.ayhanyoruk.blogspot.com/

Antalya Kızlarsivrisi etkinliğinde çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. Sonraki günlerde etkinliğe katılan diğer arkadaşlarımın fotoğraflarından bazı kareleri de buraya ekleyeceğim. İyi seyirler!

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir