Kemalpaşa’dan Kaynaklar’a, Nif Zirve’de Bir Yetmişlik! (25 Kasım 2018)

Kemalpaşa tarafından başlayan Nif zirve ve Kaynaklar trans etkinliğimiz için bu başlığı yazacağımı hiç düşünemezdim tabii ki! Ancak etkinliğin sonunda Kaynaklar’daki Anıt Çınar’ın dibinde değil de, hemen karşısındaki pastanede toplanıp, arkadaşlarımın organize ettiği mini yaş günü kutlama partisi yaşayınca, yazıma bu başlığı atmam elzem oldu.
 
Sabah PetkimTrek aracımızda sohbet ederken, yaşlılık gevezeliği işte, bir ara beş gün sonra 70 yaşıma gireceğimi söylemiştim. Arkadaşlarım konuşma arasında geçen bu cümleyi unutmamış, etkinlik sonrasında bu mini yaş günü kutlamasını planlamışlar. Önüme ışıklar saçan bir pasta servis edilince durumu kavradım!
 
Çok hoş bir sürpriz oldu benim için. Doğrusu şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. “Yaa daa 70 olmadım, beş günüm var” gibilerden bir şeyler gevelediyisem de “beş gün sonra birarada olmayacağız” diyerekten beni kutladılar. Ne kadar kemküm de etsem, tabii ki çok hoşuma gitti bu sürpriz. Zira çok uzun yıllardır yaş günüm aile dışında hiç böyle kutlanmamıştı.
 
Etkinliğe dönersek, benim için zorlu bir gün oldu diyebilirim. Toplamda yaklaşık 8,5 saat süren etkinlikte, son düzlükte zirve konisinin tepesindeki gözetleme kulesine yaptığımız tempolu çıkışdan daha zor olarak, etkinliğin Kaynaklar’a yakın kısmındaki uzun toprak yol bitmek bilmedi! Böylesine yoldan yüründüğünde dağ ayakkabısı yerine bir spor ayakkabısı kullanmak daha iyi olur diye düşünüyorum.
 

PetkimTrekli bir çok arkadaşımızın mazeretleri çıkınca sayımız sekiz kişide kaldı. Oysa bugün hava çok güzel. Hafif serin ve güneşli, teeertemiz bir hava. Oksijeni büyük bir keyifle içime çekerken şöyle dedim kendi kendime: Galiba bugüne kadarki etkinliklerin en güzel havalı olanı bugün. Sonra düşündüm ki bir çok etkinliğe başladığımda hep bu cümleyi kafamdan geçirmişimdir!
 
Kıdemli bilge rehberimiz Zafer Gürhan, daha önce Kemalpaşa Taşduvar tarafından başlayacağını duyurduğu etkinliğimizi balık çiftliğine giden yoldan başlattı. Nispeten kısa günleri yaşadığımızdan sonuçta akşama kalmamak için araçla bir miktar yükseldik. Gerçekten de Kaynaklar’a girdiğimizde hava kararmıştı. Etkinliğe katılan diğer arkadaşlarım: Atalay Karataş, Demirhan Saatçi, Erbil Kayalı, Gökhan Ovalı, Recai Acar, Servet Ülkü.
 
Nif balık çiftliğine birkaç kilometre kala araçtan inerek 9:30 civarında toprak yoldan yürüyüşe başladık. Dediğim gibi, çok güzel bir hava. Orman içinden kıvrılarak yükselen yoldan sohbet ederek çıkıyoruz. Bir süre sonra yoldan ayrılarak zirve istikametine doğru arazide yükselmeye başladık. Yosunlarla kaplı beyaz kayalar ve taşlar, ağaçların arasından süzülen güneş ışıkları ile parlıyordu. Bu şekilde uzunca bir süre devam ettik. En yukarılarda artık ormanın bittiği yerden itibaren çevremizi görmeye başladık.
 
Sis bulutları vadileri doldurmuş, dağlar sis okyanusunun altında kalmış. Sadece dağların zirvelerini görebiliyorduk. Geriye bakınca en solda Spil, karşımızda sıra ile Mahmut Dağı’ndan Bozdağ’a kadar zirve konileri. Bu güzel görüntünün bir kaç tane panoramik fotoğrafını çektim. Eğer düşündüğüm gibi olursa bir tanesini Facebook Resmim yapacağım.
 
Orman bittikten sonraki bu taşlık kayalık açık bölgede epeyce tırmandık. Artık diklik biraz azalmıştı. Ağaçlardan zirve tarafını göremiyorduk. Epeyce yürüdükten sonra zirve konisinin de bulunduğu geniş düzlüğün başına geldik. Daha önceki tırmanışlardan bildiğimiz o muhteşem zirve manzarası birden ortaya çıktı.
 
Zirve konisi gözüktüğünden, daha ne kadar yürüyeceğimiz belirgindi.  Oldukça rahat bir zeminde ve dağınık olarak zirveye doğru ilerledik. Zirve konisinin en yakınında tempomu biraz artırarak günün tırmanış keyfini tamamladım.
 
Önce Zirve’den gözüken muhteşem manzaraların fotoğraflarını çektim. Çevremizdeki bütün vadilerde sis bulutları vardı ve ancak en yüksek tepeler okyanus üzerindeki adacıklar gibi gözüküyordu. Sonra zirvedeki sert rüzgârdan korunmak için gözetleme kulesinin kuytularında toplaşan arkadaşlarımın yanına döndüm. Kıyafetlerimizi ayarlayıp, çıkınlarımızı açtık. Rehberimizin ev imalatı Cabernet Sauvignen dolu plastik kadehlerimizi tokuşturarak zirvede olmanın keyfini yaşadık.
 
Diğer arkadaşlarımdan bir tık daha keyifli hissettim kendimi. Zira yaz sonunda ortaya çıkan diz problemimi aşmak için yavaş yavaş hedefleri yükseltiyordum ki, Nif Dağı artık olayı atlattığımın önemli bir kanıtı oluyordu.
Mola bittikten sonra Nef zirveden 360° çevrede gözüken “Sis Okyanuslarını” seyrederek Kaynaklar tarafına doğru inişe geçtik. Bir süre sonra doğal gaz hattının geçtiği ağaçsız taşlı topraklı yola girdik. Bu iniş oldukça uzun sürdü ama süratle epeyce yükseklik eksiltebildik.
 

Doğal gaz hattı açıklığından yaptığımız uzun iniş sonrasında Kaynaklar’a giden toprak yolla devam ettik. Toprak yol da epeyce sürdü, ama neyse ki sonrasında ormanın içinde çok dik, fakat keyifli bir patikaya girdik. Patika sonunda Kaynaklar’a giden yolun Şarlak Pınarı noktasına geldik.
 
Burada Denizli’den kamp için gelmiş iki öğrenci ile biraz sohbet ettik ve biraz dinlenmiş olduk. Sonra gene orman içinden fazla eğim yapmadan kıvrıla kıvrıla süren toprak yoldan devam ettik. Bu bıktırıcı yol sonunda nihayet tek tük araçlar, yürüyüş yapan insanlar ve çevredeki çöplükleri görünce medeniyete(!) iyice yaklaştığımızı anladım.
 
Kaynaklar’ın girişi tam bir derbederlik içinde. Sağda solda çeşitli seyyar satıcıların özensiz sergileri, gelişigüzel park edilmiş araçlar sağa sola atılmış çeşitli atık ve çöplerle tam bir mezbelelik. İzmir’e bu kadar yakın ve bu kadar ünlü bir yerin bu kadar sefalet içinde olması, İstanbullular’ın İzmir’i “Kocaman bir köye” benzetmelerini, burada haklı çıkarmıyor mu?
 
Bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflardan ve arkadaşlarımın medyada paylaşılan fotoğraflarından seçtiklerimle hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
 
Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Kemalpaşa’dan Kaynaklar’a, Nif Zirve’de Bir Yetmişlik! (25 Kasım 2018)” hakkında 2 yorum

  1. Elimden geldiğince kısa, öz ve samimi yazmaya çalışıyorum. Okuyanlarımın yorumları benim için çok kıymetli; Yazma isteğimi güçlendiriyor. Teşekkür ederim Atalay.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir