AYŞEN’İN BİLEĞİ DAĞILDI! (24 Eylül 2019)

Bugün 15 Ekim 2019, bileği kırıldığından beri 3 hafta geçmiş, vakit öğle saatleri ve Ayşen kolu askıda biraz güneş almak için yürüyüşe çıktı. Sağ bileği iyileşme sürecinde ve Foça Çanak Sitesi’ndeki mütevazı yazlığımızda nihayet normal yaşantımıza devam ediyoruz.

Okuyucuya bazı dersler çıkarma örneği yaratabilir diyerek, Ayşen’in bileğini tedavi ettirme sürecini kısaca özetlemek istiyorum.

Foça’da sonbaharın güzel bir gününde beraber olduğumuz arkadaşlarımızla vedalaşırken, Balık Hali yanındaki marketin önünde geriye doğru birkaç adım atan Ayşen, zemindeki bir tümseğe takılıp sağ bileği üstüne düştü. Hemen ayağa kaldırmamızı reddederek yerde bir süre dinlenmek istediğini söyledi. O sırada bileğinin çok şiddetle ağrıdığını ifade etmişti ve zaten bileğinin şekli bozulmuştu.

Biraz nefeslendikten sonra gittiğimiz Foça Devlet Hastanesi’nde bileğinden röntgen çekildi. Şans eseri o gün poliklinikte ortopedi uzmanı vardı. Doktorun incelemesi sonucunda bilek kemiğinde çatlak var dendi ve alçı yapıldı.

Eve döndüğümüzde Ayşen tatmin olmamıştı! Zira, izlenimine göre doktor bileğine yeterince ilgi göstermemişti. Hatta alçılama işini görevli müstahdem yapmış. Oysa elinde bir çatlaktan fazlasının sebep olduğu deformasyonlar vardı ve bunlar düşer düşmez hemen oluşmuştu.

Ertesi gün Ayşen’le, İzmir Tepecik Ortopedi uzmanına çıktığımızda önce alçılı bileğin röntgeni çekildi ve incelemeler sonunda çatlaktan öte kırıklar olduğu ifade edildi. Bu durumda bileğin sağlığa kavuşabilmesi için ameliyat yapılması zorunluluğu ortaya çıkıyordu. Bu nedenle ameliyat kararı hususunda bir şüpheye düşmemek üzere bilekten bir Tomografi çekilmesi istendi. Zira Ayşen 15 yıl kadar önce bir kış günü Ankara’da buzlu kaldırımda kayıp düştüğünde, ayni bileğini kırmıştı!

Birkaç gün sonra tomografi görüntülerinin incelenmesi neticesinde, çatlaklara ilaveten kırıklar çıkıklar çökmeler belirlendi. Ortopedi Doktoru bu görüntüler sonunda yapılacak en doğru işin, Mikro Cerrahi’de ameliyat edilmesi olduğunu önerdi.

İzmir MikroCerahi Hastanesi’nde tomografiyi inceleyen Doktor, aksine olarak mikrocerrahilik bir müdehalenin zorunluluk olmadığını söyledi. Zira bilekteki damarlarda bir hasar olmadığını, İzmir’deki Üniversite Hastanelerinde küçük röntgen eşliğinde ameliyat yapılabileceğini belirtti.

Bu gelişmeler üzerine durum değerlendirmesi yaparak, Ayşen’in 15 sene önce ayni bileğini kırdığında tedavisini yapan Doktor’a başvurmaya karar verdik. Ertesi gün (1 Ekim 2019) yola çıkıp Ankara Şehir Hastanesi’nde görevli Ortopedi Uzmanı’na göründük. Ayşen’in bileğinden son bir röntgen daha çekilerek, bileğine “Kapalı Redüksiyon” operasyonu yapılması kararlaştırıldı. Asistanları ile birlikte 4 doktorun türlü çeşitli çekme-oturtma işlemleriyle yapılan alçılama, beklenen iyileşme süreci geçirirse, Ayşen’in bileği ameliyat edilmeyecek.

İlk kontrol ertesi gün yapıldı, sonraki de bir hafta sonra 9 Ekim 2019’da. Bilekteki iyileşme süreci istenen nitelikte gözüktüğü için İzmir’e döndük. Sonraki kontrol 2 hafta sonra ve bir 2 hafta sonra da alçı kesilecek!

Bu yazıdan murat, sağlık konularında kuşkucu olmaktan çekinmemek. En fazla, iyi ve doğru müdahaleyi teyid etmiş olursunuz ki, aksine kuşkuda haklı çıkarsanız önemli sağlık kazanımlarınız olacaktır. Bu örnekte olduğu gibi, eğer ilk müdehaleye kuşku duymasaydık ya bileğinden sakat kalacaktı ya da açık ameliyat zorunlu olacaktı. Aşağıdaki resimlerde ilk röntgendeki yanlış alçılama ve ikincisindeki doğru operasyon çok kolay seçilebilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir