Karakuzu’dan Dumanlıdağ Zirve ve Çukurköy (15 Aralık 2019)


Birkaç gündür yağan yağmurlardan sonra güneşli ve çok güzel bir havada Karakuzu içinden Saat 8:50 gibi yürüyüşe başladık. Köyün dışına çıktıktan sonra sobalardan gelen is kokusundan kurtulduk. Dumanlıdağ’ın artık çok iyi bildiğimiz taşlı çalılık doğasından yükselirken ilk hedefimiz Dumanlıdağ zirvelerine kadar sıralanan rüzgâr santrallerinin(RES) bulunduğu boyuna ulaşmak.

Bugün belki de bu sezonun katılım rekoruna ulaştık; toplam 16 kişiyiz. Günün sürprizi, üç arkadaşımız eşlerini getirmişler: Canan-Demirhan, Aynur-Faruk ve bu sezon güzel devam gösteren Ferda-Çetin çifti ve arkadaşları Ömer, Mehmet Tural, Zafer, Villakent’ten komşum Murat, Servet, Ergün ve Dünürü Orhan, bu sezon ilk Gökhan, Mehmet.

Dumanlıdağ RES sırtlarına doğru yükselirken arkamızda kalan manzara güzelleşiyor. Hemen altımızda yeşillikler içindeki Karakuzu, Güneş yükselirken iyice belirginleşiyor. Batıya doğru Uzunhasanlar, Karaköy ve devamında Aliağa yerleşimi ve adalar. Körfez’in kuzeyinde Çandarlı ve Seyrattepe. Karakuzu’nun arka tarafında Tisna antik kentinin bulunduğu çıplak tepe ve onun arkasındaki tepelerin ötesinde Aigai Tepesi(!) nispeten ağaçlıklı. Her nefeslenmede Zafer çevremizde görünen yerler hakkında bilgiler veriyor.

Bir iki saat grup disiplininde hep birlikte Zafer’in işaretlediği rotada yükseldik. Tek tük bireysel kopmalar olduysa da sonunda birleşiyorduk. Derken sonunda 4 arkadaş başka bir rotaya saptılar. Kalanlar hep birlikte boyuna doğru ilerlerken, bir kısa molada Zafer bana dönüp “Yoldan ayrılıp bir daire çizdik ve tekrar ayni yola döndük” dedi gülerek. “Hiç farketmedim, ben sadece yürüyorum” dedim. Tural da güldü: “İşte bak, olay budur”. Yani demek istiyorum ki sadece yürüyorum, oradan mı gidilecek, buradan mı gidilecek diye kafa yormuyorum. Neden meraklı olayım ki, zaten grubumuzun yarısı rehber, yol kaybetmek korkusu patika bulmak derdi yok!

Bizim grup boyuna ulaşmadan önce Saat 12:50 gibi öğle molası verdi. Harika bir hava; güneş öyle sıcak ki neredeyse gölgeye kaçacağız. Öğle yemeğimizin sürprizi Mehmet Tural’ın ikram ettiği kırmızı şarap oldu. Üzümün cinsini Boğazkere diyerek doğru tahmin ettiğim için de ikinci bardağı hediye olarak kabul ettim; doğrusu pek güzel oldu!

Öğle molası 45 dakika sonra bitince tekrar yola çıktık. Önce boyundaki RES yoluna kadar araziden tırmandık. Sonra yoldan yükselmeyi sürdürdük. Zirve konisini görünceye kadar hep yükseldik. Gözetleme kulesinin bulunduğu noktayı gördüğümde, kendi hesabıma ifade edeyim, yoldan çıkıp arazide tekrar tırmanmak zor geldi. Bu sırada saat 15:00 olmuştu ve öğle molası hariç 5,5 saattir tırmanıyoruz; dedim ki, bu bana yeter de artar bile! Ferda, Çetin, Ömer ve Murat zirveye yönelirken, kalanlar yoldan inişe geçtik.

İkili üçlü sohbet-muhabbet hep yoldan yürüdük. Çukurköy’ü görmeye başladığımız noktada, sabah gruptan ayrılıp zirve mola verip dönen arkadaşlarla buluştuk. Hep birlikte yoldan inişi sürdürürken, gene birkaç tanesi uzun virajlar yapan yol yerine, kestirme yapıp araziden inmeyi yeğlediler.

Yoldan inenlerin en sonunda yer alırken, en aşağıda köye yakın bir noktada kestirme yapıp Saat 16:20 gibi etkinliği bitirdim. Böylece toplamda 14 km tutan parkuru, 7.5 saatte tamamlamış oldum.

Çukurköy’ün görkemli taş camisinin bulunduğu meydandaki kahvede çay ayran içtik. Zirveye giden arkadaşları beklerken kahvede maç seyredenlerimiz bile oldu. Son olarak kahveden içecek fiyatı vereyim, bir soda iki çay içtim 2,75 TL ödedim. Kahveci’ye sodayı hatırlattım ve İzmir’de en salaş kafede bile soda 3,50 TL dedim. Kahveci hiç gülmeden yanıtladı: Burası köy Beyim!

Araç kaptanımız Tayyip eşiyle teşrif ettiler ve bizlere yumurta sattılar. Sonrasında zirveciler dönenünce yola koyulduk. Biz Murat’la Ulukent’e kadar devam ettik, diğerleri Menemen’de indiler.

Bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Karakuzu’dan Dumanlıdağ Zirve ve Çukurköy (15 Aralık 2019)” hakkında 2 yorum

  1. Hafızamıza bir sayfa daha eklediğiniz için teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir