Kemalpaşa Taşduvarlar’dan Nif Dağı (30 Mayıs 1993)

NOT: Bu yazı, kendi Blog Sayfamda yazmaya başlaman önceki yıllarda, her doğa sporları etkinliğimden sonra kendim için hazırladığım notlardır. Tükenmez kalemle, yani herhangi bir düzeltme yapmadan, bir çırpıda bitiriyordum bu notlarımı. Neticede bunlar, ileride sadece benim okuyacağım “KENDİME NOTLAR” başlığı altına toplanabilecek, adeta işlenmemiş HAM yazılardır.

” 18.04.1994 Bu program yerine Ülker ve başka bazılarının teşviki ile Alabalık Çiftliği‘ne gezi yapılmıştı. O gün dönüşte Kani’ye bu ekibin bu sene Nif zirvesi yapmamış olacağını hatırlattım. Programa bir balık çiftliği ve bir de Nif zirve yürüyüşü olarak 2 Nif programı konsun dedim. Bunun üzerine Kozak programını iptal edip Nif yaptığını bildirdi. Nitekim bu 1994 programı konmuş ve kozak iptal edilmiş.

Bu son programa ailecek katılmak istediğim üzerine Cem ve Can da katıldı. Sıcak bir yaz sabahı. Su, çay, meyva ve sularla techizatlı olarak 8:15 civarında Kemalpaşa Taşduvardayız. Grup gelmiş. Yaklaşık 75 kişiyiz.

Taşduvardan Tavuk çiftliklerinin yanından yol boyu ilerledik. 2 bahçe ile kiraz için anlaştık. Dönüşte alacağız. Yol bitip tepeye sarınca grup ikiye ayrıldı. Zirve yapacaklar Kani ile diğerleri Zeki ile devam edecekler. Biz Kani ile zirve grubuyuz.

Ancak ilerledikçe sıcağın etkisini duyuyoruz. Orman içindeyiz ama gene de hava sıcak. Bizim grup 32 kişi. Mola yeri yukarıda gözüküyor 12 civarında: büyük bir kayanın solunda çınar ağaçları altı.13 civarında pınar başındayız.

Su çok soğuk ve bol. Çantaları bırakıyoruz. Ayşen ve Cem gelmiyorlar. Can’la gruba katılıyoruz. Bu defa 15 kişiyiz. Bir bayan. Oldukça dik bir parkur. Neredeyse 70 derece. Zemin epeyce gevşek; çıkışı zorluyor.

Tepeye varıyoruz. Ancak zirvedeki eve daha epeyce var. Can söyleniyor. Tepe üstünde ilerledik. Birazdan Zafer ve Sabahattin bizi karşılıyor. Şeker ikram ediyorlar. Onlar erkenden zirve yapmış ve yemeklerini yemişler. Dönüşte onları da almak üzere zirvedeki eve çıkıyoruz. Mustafa, Nurtaç ve Bora önceden gitmişlerdi. Eve doğru Can’la yarışıyoruz. Can koşamıyor ve önce ben geliyorum eve. Sonra Can’ı ve grubu bekliyoruz.

Evin bekiçisi, hanımı, çocukları, köpek ve civcivleri var. Evin tepesindeki gözetleme yerinde Bora Can’la benim fotoğrafımı çekiyor sonra da tüm grubun. Daha fazla oyalanmadan bekçiye veda gidip dönüşe geçiyoruz.

Zafer ve Sabahattini alıyoruz. Önde Kani inişe geçiyoruz; epeyce tehlikeli. Zemin gevşek taş yuvarlanma tehlikesi var. Kani soruyor. Bu tehlikeyi belirtiyor ve dik olarak değil de eğimli indirilmeli diyorum. Daha sonra Can’ın ayağına(baldırına) kramp geliyor. Biraz dinleniyor. İnişe devam ediyoruz.

Nasılsa Kani’leri kaybediyoruz. Önden bizi beklemeden gitmişler. Epeyce söyleniyorum. Mola yerini Zafer ile birlikte 5-6 kişi arıyoruz. Yükseklik zirvede 1490 idi. Düzeltilmiş 1515. Mola yeri 1000 civarında. 1000 metreye inişe paralel sola gidiyoruz. Ve mola yerine ulaşıyoruz. Alkışlanmamıza şaşırıyoruz. Kani’ler henüz gelmemiş. Bizi ekip önden gelmek isterken kaybolmuşlar. Yaptıklarını Avni, Gülşen, Ülker ve Eşi ile Aysel ve diğerlerine şikayet ediyorum. Ve epeyce söyleniyorum.

Birazdan Kani’ler de gözüküyor. Bizi görünce şaşırıyorlar. Ben de bir şey demedim. Yemek yiyoruz. Çok acıkmışım. Zafer ve Sabo gidiyorlar önden. 15 civarında biz de kalkıyoruz ve 17:30’da arabaya ulaşıyoruz. Grupla vedalaşıp ayrılıyoruz. Seneye!

Bu etkinlikte çektiğim 3 fotoğrafla hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir