KASTAMONU KİSEKÖYÜ’NDEKİ “BABA OCAĞI” EVİMİZ YOK OLMUŞ (23 Eylül 2012)


Yok olmuş ifadesi tam anlamıyla doğru! Yangından sonraki Baba Ocağı’nın bulunduğu yerde, otuyla çimeniyle öylesine doğal bir arazi var ki, sanki daha önce burada 2-3 katlı ahşap köy evleri hiç var olmamış gibi! Ne bir bozuk temel çukuru, ne de yanık isli bir tahta parçası..

Kiseköy’deki, sonunda bizim 3 katlı ahşap çatılı Baba Ocağı evimize ulaşılan çıkmaz sokağın 4-5 evli son kısmı adeta haritadan silinmiş! Sadece 1 inçlik bir su borusunun topraktan çıkmış yarım metresini görebildim iz diyebileceğim bir obje olarak! Yanan bölgenin dışında birkaç ahşap eski ev kalmış ve bir tane de henüz tamamlanmamış ev inşaatı var.

Yaz sonu olmasına karşın, bu öğleden sonra saatlerinde güneş oldukça yakıcı. Tatlı bir rüzgar Baba Ocağı bölgesindeki otları çalıları savuruyor. Şaşkın şaşkın etrafa bakıyorum ve fotoğraf çekiyorum. Aslında ne çekeceğimi de şaşırmış vaziyetteyim; ortada fotoğraflık bir şey kalmamış ki!

Birlikte geldiğimiz Metin Yavaş ve Ali Sevim az ileride köyden bir delikanlı ile konuşuyorlar. Bense şaşkın ve üzgün bir süre çevrede gezindikten  sonra yanlarına gidiyorum ve hep birlikte, Rahmetli Amcam Lütfi Yüksel‘in hemen köyün dışındaki evine dönüyoruz.

Şu anda orada Baba Ocağı’nde ikamet ederken herşeyleri yanan küçük Amcam Eyüp Yüksel ve Zahide Yengem kalmaktalar. Yangın günü şans eseri olarak evde olmadıklarından canlarına bir zarar gelmemiş. Bir süre İstanbul’da ikamet eden evlatlarına sığınmışlar ama, sonra Ata toprağı Kiseköy’e dönmüşler. Rahmetli Lütfi Amcamın evlatlarının nezaketleri ve anlayışlarıyla ile bu eve yerleşmeleri uygun bulunmuş. Eyüp Amcamlar evde köklü değişiklikler yapmamışlar, ev neredeyse eskisi gibi. Sadece bahçe düzenlenmiş, mevya ağaçları sulanmış ve biraz sebze ekmişler.

Eyüp Amcam kendi imkanlarıyla ve biraz da banka kredisi kullanarak yanan Baba Ocağı arazisine mütevazi bir ev yaptırmak istiyor. Bu ilerlemiş yaşlarda inşaat, kredi gibi konuları takip etmek kolay değil. Oysa, benim düşünceme göre,  görebildiğim kadarıyla varisleri tarafından kullanılmayan bu ev, yaşadıkları sürece olmak kaydıyla, Eyüp Amcam ve yengeme tahsis edilse, yeni bir ev için harcanacak emek ve maddiyat Lütfi Amcamdan kalan bu hatıranın daha güzel korunmasına da katkı vererek anlamlı bir işe yaramış olur. Ancak böyle özel konularda akıl vermek kolay da, ne derece gerçekçi ve uygulanabilir olur bilemiyorum. Ben aklımdan geçenleri yazdım. Bakalım zaman neler gösterecek?

Tam burada tekrar konumuza dönersek, Baba Ocağı’nın bulunduğu bölgenin daha önce çektiğim fotoğrafları ile bugünkü halini karşılaştıran fotoğrafları sıralayarak aşağıdaki albümü hazıraladım. Keşke daha önce daha çok fotoğraf çekmiş olsaydım diye hayıflanmadan edemiyorum.

NOT: İzleme kolaylığı için aşağıdaki (View withPicLens) tıklarsanız slayt gösterisi başlayacaktır. Açılan ekranın sağ alt köşesindeki tam ekran ikonunu tıklarsanız, slayt gösterimi tam ekran olarak devam eder. Gösterim bitince Restart yapıp yeniden izleyebilir veya klavyenizdeki Esc tuşu ile slayt gösteriminden çıkabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir