Tunç Dağı Kayatepe Zirvesi (19 Eylül 2015)

İdadik, İzmir Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübümüzün Kurucu Başkanı Adnan Kayatepe’yi anmak için, üzerindeki 3 zirvesinden birisine Kayatepe Zirvesi olarak ismi verilen Antalya’daki Tunç Dağı’na çıkmek üzere, 18 Eylül 2015  akşamı İzmir’den yola çıktık. Rehberimiz Hasan Berat Kur ve katılan İdadik üyeleri Elvan Tekinkaya, Ayşen Yüksel, Hacer Yılmaz, Gülhanım Pasin, Ajlan Alpay, Atakan Karadoğan ve 2 misafir sporcu. Bu etkinliği birlikte yapmak üzere, 19 Eylül sabahı saat 06.45 civarında, Antalya TODOSK’dan Ayla Tezcan ve Cemal Ertugay’ın organize ettiği 13 Antalyalı dağcı dostumuzla, Feslikan yayla yolunda buluştuk. İlk selamlaşmaları yaparken, yayla üzerine doğan güneş manzaraları çektik.

IMG_0082

Gün doğumundan sonra 2 araç arka arkaya Karçukuru Yaylası’na geçerek, buradaki caminin yakınındaki düzlükte tırmanış hazırlıkları yaptık. Daha  sonra Rehberimiz Hasan Berat Kur, bir  tanışma toplanması düzenledi ve etkinliğin anlamı üzerine kısa bir konuşma yaptı.  Ardından da etkinliğin tırmanış aşamasındaki rehberliğini, Adnan Kayatepe’nin Ankara’dan gelerek ekibe katılan kardeşi ve Kulübümüzün üyesi, Ertan Kayatepe’ye devrettiğini açıkladı.

Antalya’lı dağcı dostlarla keyifli sohbetlerle yürüyüş başladı. Bu ara sonradan Antalya’ya yerleşerek dağcılık dünyasına katılan Petkim’li dostum Metin Atasayar’ın bir arkadaşı ile konuştum. Metin’in kulaklarını çınlattıktan sonra zirveden telefon etmeye karar verdik.

Karçukuru yaylasından itibaren hep birlikte başlamışkan, yürüyüş ilerledikçe sohbetler ve sık molalar nedeniyle yukarılara doğru Antalya’lı dağcı dostlarımız biraz geride kaldılar. Bunun üzerine bizim önden gitmemizi istediklerinden, biz biraz hızlandık. Hızlandık dediysem lafın gelişi, diklik oldukça fazla olduğundan tırmanışın ön taraflarında yeralmaya başladık diyebilirim. Bu durumda guruplarda dağılmalar oldu ve tekli çiftli tırmanmalarla çıkış devam etti.

Hava çok güzel, manzara harika. Yükseldikçe Karçukuru yaylası uzaklarda kalmaya başlıyor. Tam arkamızda çıplak bir yumru gibi Eren Dağı ve önümüzde çarşaklı dimdik vadilerle yarılmış Tunç Dağı. Buradan gördüğümüz sivrilerden bir Kayatepe zirvesi olmalı.

Başlangıçta caminin yanında parkeden aracımızın önünde kahvaltı yapan tırmanış etkinliğine katılmayan arkadaşlarımızı görmek mümkündü. Ancak bir süre sonra hafifçe sola kayıp yukarıya doğru büyük kayalığı geçtikten sonra yayla gözükmez oldu. Bundan sonra diklik iyice artmaya başladı. Aslında zemin tırmanmaya çok uygun toprak ve bitkilerle kaplı. Arada en yukarılara kadar çıkan çarşaklar var. Çoğunlukla sabah saatlerinin avantajı olarak gölge kısımlarından çıkıyoruz. Mevsim sonu olduğu için pek çiçek yok, sadece tek tük sarı yapraklı gelincik lale benzeri çiçekler ve çoğunlukla da gevenler. Gevenler hakkında yakın zamanda duyduğum çok ilginç bir bilgiyi hatırlamaya çalışarak tırmanışa devam ediyorum.

IMG_0090Yaz boyunca Haziran ayından beri Foça’da her sabah gün doğarken Liz ile birlikte 6-8 km doğa yürüyüşleri yaptığım için kendimi çok formda hissediyorum. Genelde ekipten ayrılmayı düşünmezken Rehberin grubu birlikte tutmaya çalışmadığını gözledim. Önde gidenlere geriden yolu tarif edince birkaç kişi yavaş yavaş öne geçmeye başladı. Zaten rota da çok belli olduğundan ben de hızlandım.

Son İdadik’li arkadaşımı ancak en yukarıdaki boyun düzlüğünde yakalayabildim. İlk defa burada ismen tanıştığım Atakan, son on yılda İdadik’in belli başlı birçok etkinliğinde hep en önlerde çıkış yaptığını anlattı.

Boyundan dağın arkasına doğru çok geniş dağ silsilelerini görmek mümkün. Bizim gelişimize göre sağ tarafa devam eden birkaç tepeden sonra Kayatepe zirvesi en sağda gözüküyordu.

Grubumuzun tamamı boyuna ulaştıktan sonra zirveye doğru yola devam ettik. Çok kısa bir süre sonra Atakan’ı gene en önde ve bir süre sonra da zirvede gördüm. Ben de heyecanla hızlandım ve zirveye ulaştıktan sonra Atakan’la birbirimizin fotoğraflarını çektik. Zirve defterinin bulunduğu alüminyum muhafazanın üzerine dikilen tabelada Kayatepe zirvesinin 2619 metre yükseklikte olduğu yazılıydı. Sonradan fotoğraflardan inceleyerek toplam 2 saat 20 dakikada zirveye ulaştığımı gördüm. Çıkıştaki ve boyundaki molaları çıkarırsam benim tempomla net 2 saatlik bir tırmanış diyebilirim.

Zirveye ulaşanlar hatıra fotoğrafları çekmeyi sürdürürken, Antalya ekibi de gelince Hasan Berat Kur, Adnan Kayatepe ve kaybettiğimiz diğer can dostlarımızı anmak üzere bir konuşma yaptı. Hasan konuşmasını gözyaşlarıyla bitirdikten sonra hep birlikte bayrak ve flamalı hatıra fotoğrafları çekildik. Zirve defterine duygularımızı yazdık ve hatta imzaladık bile!

Arkadaşının telefonuyla araması sayesinde Metin’le zirveden konuştuk. Biraz hesret giderdikten sonra görüşme dileklerimizle vedalaştık. Öncelikle facebookdan iletişim kurmak üzere anlaştık. Sonradan öğrendim ki o da bir bisiklet etkinliğindeymiş. Ne tesadüf ki ben de bu sıralarda bisiklet etkinliklerine katılmayı düşünüyorum.

sari gelincik

Zirvedeki keyifli anları uzatmadan, bugünü diğer zirvelere yapacakları yürüyüşlerle sürdürecek olan Antalya’lı dostlarla vedalaştıktan sonra, bizi Karçukuru Yaylası’nda bekleyen İdadik’li arkadaşlarımızı da daha fazla bekletmemek üzere, dönüşe geçtik. Kayatepesi zirvesine geldiğimiz ayni rotadan dönüş yapmak üzere devam ettik.

İnişte bir problem olmasın diye hep birlikte ve çok dikkatli bir şekilde  inişi sürdürdük. Sol dizimde tam zirveye yakın bir noktada üzerine bastığımda oynayan bir kaya nedeniyle hafif bir sızlama olduğu için, özellikle ben çok dikkat ediyordum. Ancak bu şekilde de iniş bitmek bilmiyordu. Arada acaba iniş mi zor, yoksa çıkış mı diye kendi kendime sorarken, çıkışın daha zor olduğuna karar verip hızımı artırdım.

Bir süre sonra gruptan kopan Atakan’ı en aşağılarda görmeye başladım. Gene grubun birliğinin bozulması üzerine, bu sıkıntılı inişi bir an önce bitirmek için hızlanıp Atakan’ın arkasından Karçukuru yaylasına kadar tek başıma yürüdüm. Aracın yanında yürüyüş bitmişti nihayet, ama bu şekilde gruptan koparak teker teker etkinliği sonlandırmak benim İdadik’te görmeye alışkın olmadığım bir tarz olduğundan, kimseye birşey demedim ama biraz burukluk hissettim.

Zirve etkinliğine katılan herkes aracın yanına ulaştıktan sonra oyalanmadan yola çıktık. Bundan sonraki hedefimiz, zirve etkinliğinin yorgunluğunu denizde atmak için Adrasan Koyu. Zira etkinliğin bundan sonraki kısmı artık Adrasan Gezisi.

Bu güzel tırmanış etkinliğinde çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimden hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Tunç Dağı Kayatepe Zirvesi (19 Eylül 2015)” hakkında 2 yorum

  1. Güzel etkinlikti. Seneye gene birlikte oluruz inşallah.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir