SAN FRANSİSKO(11.YAZI) (1 Mart 2001)

“KALİFORNİYA’DA BİR PETKİM’Lİ  – 15 Şubat 2001 / 7 Mart 2001” gezi notlarımın DEVAM YAZISI (11/14)

01.03.2001

BART-San Fransisko-Market Street-Ross-ChinaTown-Coit Tower-AC Transit


Bugün Elif okula gidecek biz de San Fransisko’da gezeceğiz. Sabah kahvaltısından sonra programı yaptık: BART’la San Fransisko’ya gidecegiz, gezebildiğimiz kadar gezdikten sonra otobüsle eve döneceğiz. BART San Fransisko’da toplu taşıma yapan bir tren işletmesinin adı. Metro gibi yeraltından da gidiyor, tren gibi yeryüzünden de. Yol şartlarına göre yeraltında da istasyonları var, yerüstünde de.

Elif bizi Berkeley yolu üzerindeki Rockride istasyonuna bıraktı. Metroya nasıl bineceğimizi, nasıl bilet alınacağını anlatmıştı. İstasyonda bilet satan makineler var. Örneğin bizim gideceğimiz San Fransisko downtowndaki Embarcadero istayonuna kadar kelle başına 2.5$ tutarında bilet almamız gerektiğinden makinenin kağıt para alan yarığına sıra ile 2 tane 1$ ve metal para atılan deliğine de 2 tane 25 sentlik para atmak yeterli. Bileti almak için işaret edilen noktaya push(!) ettiğimizde bizim telefon kartlarına benzeyen 2.5$ tutarındaki bilet makineden dışarı çıkıyor.

301427OAKLANDROCKRIDEBu bileti hem girişte hem de çıkıştaki makinelere okutuyorsunuz. Eğer fikir değiştirir de  daha önceki bir istasyonda inerseniz çıkışta biletin değeri, kullandığınız kadarı eksiltildikten sonra geri veriliyor. Tamamını kullanırsanız makine bileti geri vermiyor. Peki 2.5$’lik bileti, örneğin 3$’lik mesafeden sonra varış istasyonundaki makineye okutursanız ne olur diye sorarsanız, cevabım bilemiyorum olur. Herhalde makine bileti iade eder, ama çıkış kanatlarını açmaz ve dışarı çıkamazsınız. Sanırım bu durumda 3$’lık yeni bir bilet alma imkanı vardır herhalde istasyonlarda.

Rockride istasyonu yer üstünde ve otoyoldan yukarıda bulunduğundan yürüyen merdivenle çıkıp SF Colma tarafına giden trenlerin duracağı yeri işaret eden platformda treni beklemeye başladık. Tren tam tarifedeki saatte istasyona girdi.

Aydınlık, koltukları çok rahat bir tren. Bazı koltuklar ters durduğuna göre son durakta vagonların döndürülmediği anlaşılıyor. Tren yolculuğunun bir ilginç özelliği var, Amerikalıları daha yakından görme imkanı veriyor. Genelde bu yöredeki herkes bakımlı, beyler şık hanımlar zarif. Özellikle zenci bayanların çoğu oldukça tombiş olmalarına karşın pek şık!

Ross Market St SFBART’lara bisiklet alınıyor ve tekerlekli sandalye kullananlar için özel yerler ayrılmış. İnsanların çoğu dergi gazete okuyor, çevreyi seyreden az.


İstasyonlara yaklaşırken anons yapılıyor. Çok iyi anlaşılmayan bir telaffuzla da olsa bizim ineceğimiz Embarcadero istasyonuna geldiğimizi anladık. Burası yeraltı istasyonu, yürüyen merdivenlerle 2 kat yukarıdaki Market Street yazılı taraftan yeryüzüne çıktık. Birden tepemizden yükselen yüksek binaların arasında bulduk kendimizi. Geniş caddelerin iki tarafındaki yüksek binalar San Fransisko downtownda olduğumuzun kanıtı. Zira San Fransisko’da sadece downtownda yüksek binalar var.

Caddelerin iki tarafındaki geniş kaldırımlarda yürüyen San Fransiskoluların arasına katıldık. Sanki her milletten adam varmiş gibi değisik değisik insanlar. Şık bayanlar, takım elbiseli baylar çoğunlukta. Bunun yanında az da olsa sağda solda kaldırıma uzanmış evsizler denilen pejmurde insanlara da rastladık.

En ilginç görüntülerden biri de isportacılığın oldukça yaygın olması. Daha ziyade takı ve hediyelik eşya satıyorlar. Bir başka çok rastlanan görüntü de çeşitli enstrümanlarla(gitar, saksafon gibi) müzik yapanlar. Bir yerde kaldırıma serdiği özel bir tablada ayakkabıları ile tempo tutarak müziğe eşlik edip danseden bir zenci gördük, epeyce seyircisi vardı.

San Fransisko’nun geniş caddelerini otomobiller doldurmuş. Ayrıca burada bol miktarda otobüs ve treleybüs var. Çoğunu turistler doldurmuş. Buradaki otobüs gişelerinden 6$’lik bir bilet alınınca bütün gün bu taşıtlardan yararlanılıyor. Şehrin tamamını görmek için iyi bir olanak.

301435SFCHINATOWNMarket Street ve çevredeki diğer caddelerdeki binaların çoğu çok yüksek, kimisi modern diyebileceğimiz kübik mimaride kimisi de süslü sütunlu veya heykelli klasik mimari çizgilerinde. Bunlar doğal olarak San Fransisko’nun şirket binaları, iş merkezleri, bankalar, alışveriş çarşıları. Aralarda bol miktarda pastane havasında yerler var, bazıları kaldırıma bir kaç masa çıkarmış, müşteriler geleni geçeni seyrediyor.

Market caddesinde Ross mağazası görünce hemen bir tur attık. Ayakkabı reyonu, giysi katı, gözlükler derken epeyce zaman geçti. Ross’dan çıkınca ChinaTown’a gitmeye karar verdik. Beraberimizde getirdigimiz haritadan rotamızı çizdik: Powel St’den Clay St köşesine, sağa dönüp ChinaTown ve buranın en işlek caddesi Kearny Street.


Etrafımızı seyrede seyrede ChinaTown’a vardık. Tahmin edilebileceği gibi burası çok renkli bir semt! Öncelikle çeşit çeşit yiyeceklerin satıldığı dükkanların çokluğu dikkati çekiyor. Ayrıca her taraf hediyelik eşya satan dükkanlarla dolu. Çoğu Çin kökenli bu süs ve ev eşyalarının zenginliği, çeşitlerin bolluğu insanın saatlerini değil adeta günlerini alır! Nitekim Ayşen bu mağazalara bayıldı. Biblolar ve San Fransisko manzaralı hediyelik eşyalar çok ilgisini çekti, dükkanlardan çıkarmakta zorluk çektik! Arkadaşlarına bu dükkanlardan birkaç tane hediye satın aldı.

301442SFCOITTOWERChinaTown’dan çıkınca Coit Tower’a gitmeyi kararlaştırdık ve haritadan yerini bulup yola koyulduk. Grant’dan kuzeye yürüyüp Filbert’ten sağa yukarı yürüdük. Coit Tower bir tepe üzerine kurulmuş silindirik bir kule. Kişi başına 3.75$’a insanları kulenin tepesine taşıyorlar. Coit tepesine doğru yükselirken San Fransisko manzaraları ortaya çıkmaya başladı bile!

Tepeye vardığımızda hava kapamış, ufak ufak yağmur düşmeye başlamıştı. Bunun üzerine dönüşe geçtik ve bu defa batıya yönelerek sahile kadar indik. Bu sırada yağmur biraz şiddetini artırmıştı. Bizi Oakland’a götürecek AC Transit terminalinin yerini Ayla Abla hatırlamakta zorlanınca yolu biraz uzatmış olduk. Neticede birkaç kişiye sorarak da olsa terminali bulup otobüse bindik. 2.5$’lik otobüs biletlerimiz daha önceden alınmıştıi, biletleri zenci bayan şöfore gösterip kutuya attık.

Bu otobüslerde ayni zamanda para da geçerli oluyor. Sabahları San Fransisko’ya götürdüğü yolcuları akşam geri getiriyor, günün diğer saatlerinde çalışmıyor. Yolcular genellikle şık görünüşlü uygar insanlar. Otobüse binen hemen kitabını açıp okuyor! Bizden başka etrafı inceleyip çene yapan yoktu, zaten hemen hepsi tek tek oturmuşlardı.


Otobüs dolunca vakti gelmiş olacak ki hemen kalktı. Akşam iş dönüş trafiğine yakalandığımız halde yarım saatte Oakland Glenfield durağına vardık. Arap bakkaldan portakal ve ıspanak aldık. Böylece akşam yemeğindeki kaşarlı mantar böreğinin yanında ne yediğimizi de yazmış oldum: Yoğurtlu ıspanak!

Not: 1 Mart 2001 günü San Fransisko downtownda çektiğim(19 adet) aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir