Mahmut Dağı Zirve Çıkışı (25 Nisan 2015)

Geçen sene LosAngeles’deyken Türkiye’ye döndüğümde İzmir’deki dağların zirvelerine bir kez daha çıkmayı çok arzu ettiğimi Ayhan Yörük’e söylemiştim. Nihayet bunun ilkini, Bahadır Yörük Pazar günü yola çıkacağı için bu defa Cumartesi günü, Mahmut Dağı zirvesine çıkarak gerçekleştirdik. Bugün ayrıca Villakent’ten komşum Mehmet Boran ve eski dost Ahmet Eren de bizlere katılınca güzel bir gurup olduk.

Sabah Villakent’ten emektar Toyota ile yola çıkıp, önce Mehmet’i, sonra Ayhan ve Bahadır’ı evlerinden alıp, Bornova Üniversite kavşağında da Ahmet katıldıktan sonra Kemalpaşa’ya devam ettik. Yukarıkızılca’ya gelince Atatürk büstlü caminin karşısındaki kahvede, köy fırınından aldığımız böreklerle çaylarımızı içip, kahvaltı tazeledik.

IMG_3278Köy içinden yürüyüşe başladığımızda Saat 10:10 olmuştu. Eskiden park olan Saklı Bahçe isimli özel mekanın çevresinden dolanıp asfalt yoldan dağa doğru ilerledik. Uzaklarda bir yüce duvar gibi yeralan dağın zirve noktasındaki gözetleme kulesi çok net gözüküyordu. Ancak şu an, için epeyce uzaklarda gibiydi! Bu benim 14. Mahmut zirve çıkışım olacaktı ve Mahmut Dağı’na gelişim de 33.
Hafif bulutlu gökyüzü yürüyüş için çok elverişli bir hava olmuştu. Çevremizdeki yemyeşil doğa, baharın bütün güzelliklerini taşıyordu. Kuş sesleri çeşitli renklerde şakırken, biz de sohbeti koyulaştırarak, ama tempomuzu yavaşlatmadan hızla yürüdük. Zira Saat:13’den önce mola yerine varırsak zirveye devam etmek istiyoruz. Aksi halde Ayhan’ın “Kavurma” ziyafetini de yapınca köye hava karardıktan sonra dönmek zorunda kalabiliriz.

Kamp alanını geçtikten sonra patikaya vurduğumuzda hiç hesapta olmayan bir durumla karşılaştık: Kar yükü nedeniyle dağdaki neredeyse tüm çamların dalları kırılıp ortalığa yayılmış. Hatta bir çok ağaç bütünüyle kırılıp yer yer patikanın kapanmasına neden olmuş. Bu nedenle sık sık patikadan çıkıp dallar çalılar arasından devrik ağaçları geçmek zorunda kaldık. Hem patikayı dolduran dallar kozalaklar, hem devrilen ağaçlar bizi zorladı.

Mahmut Dağı yoğunlukla çam pürleriyle kaplı olduğundan fazla çiçek çeşidi yok. En çok adını literatürden Andızotu veya Kaplanotu diye bulduğum sarı uzun saplı çiçekler var. Bunun dışında minik kırmızı mor çiçekler ve yabani menekşeler ile henüz açmamış Şakayık(Ayıgülü) çiçekleri vardı. Papatyalar çoğunlukla kısa boylu ve ancak bazı açıklıklarda tek tük görünüyorlardı.

1000 metrelerden sonra ağaçlar seyrekleşince patika nispeten temizlendi ve biraz daha rahat tırmandık. Ekip hem uzun süre görüşememiş olmaktan, hem de Mehmet’in yeni tanışmasıyla öyle bir sohbet içinde tırmanıyordu ki, sanki göz açıp kapayıncaya kadar mola yerine ulaştık! Saat henüz 12:45 olduğundan kısa bir mola verip zirveye devam etmeye karar verdik.

IMG_3289Mola yerinden ayni tempo ile devam ederek kısa zamanda ikinci mola yeri ve biraz daha yukarıda gözetleme kulesine giden varyant yola ulaştık. Biraz yoldan  ilerledikten sonra tekrar patikaya girip dimdik bir tırmanışla Saat 14 gibi zirveye(1400 mt) ulaştık. Gözetleme kulesi önünde fotoğraflar çektikten sonra fazla oyalanmadan dönüşe geçtik.

Bugün rüzgar kuvvetli esip üşütmediğinden ve  hafif bulutlu gökyüzü nedeniyle güneş kavurmadığından çok ideal bir havada zirve çıkışı yapmış olduk. Ayni güzel havada dönerken sağımızda Armutlu Sivrileri, aşağıda Yukarıkızılca ve ileride Spil Dağı, doğuda dağlarına arkasından başını uzatan Bozdağ zirvesinin karlı silüeti pek güzel gözleniyordu. Önce yoldan, sonra geldiğimiz patikadan inerek mola yerine döndük.

Ayhan ateş yakıp kavurmaya başladığında Bahadır sabırla bekliyordu. Biz kalanlar getirdiklerimizle karnımızı doyurduk. Yemek hazır olunca Ahmet de sofraya oturdu ve Ayhan’ın mini rakı keyfine eşlik etti. Bütün bu muhabbet bir saat kadar sürdü ve geceye kalmamak için tekrar yola koyulduk.

Ayni yoldan ve acele etmeden inişi sürdürdük. Zira Bahadır’ın ayakkabıları dağ için pek uygun değildi. Gene sohbet muhabbet, gene dallarla kaplı patikalarda söylenmelerle kazasız belasız etkinliği bitirdiğimizde  Saat 19 olmuştu. Köy kahvesindeki sandalyelere kurulup çaylar kahveler içildikten sonra, Arife Teyze’den zeytinayağlarımızı da yüklenip İzmir’e doğru yola çıktığımızda artık hava iyice kararmıştı.

Bu güzel etkinlikte mola yerine kadar çektiğim fotoğraflardan seçtiklerimden hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Mahmut Dağı Zirve Çıkışı (25 Nisan 2015)” hakkında bir yorum

  1. Şinasi Bey, selam.
    Abi sayenizde ben de dağcıyım diye herkese hava atıyorum. Herkez de beni zirveye çıktığım için tebrik ediyorlar. Bu vesileyle ben de, sen ve diğer katılımcı arkadaşlara teşekkür ederim. Benim için güzel bir gündü. Aynı zamanda sayenizde tatil de yapmış oldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir