Şubat ortasında İyonya bahar renklerine bürünmüş; Gümüldür Özdere’den çıktığımız Aktepe zirvesinde bile papatyalar, rengarenk laleler kaplamış her yanı!
Orman içinde bazı noktalarda ince kar örtülerinden geçtik ama genelde hep çimenli patikalardan, rengarenk çiçekler arasından yürüdük…
Not: Etkinliğin fotoğraf albümüne Mustafa Singör’den 5 fotoğraf ekledim(21.02.2012).
Sevgili Dostumuz Ayhan Yörük, dün bizi Dumanlı Dağ’daki doğa güzelliği Suuçan Şelalesi’ne götürdü. Geçtiğimiz günlerin yağışları ile suyu iyice artmış şelalenin. Şu sıralarda çevremiz dağlarındaki kış şartlarına inat şelale bölgesinde bahar gelmişcesine ılık bir hava vardı. Hatta öğle yemeğinden sonra Ayşen şelale manzaralı bir noktada ufak bir şekerleme bile yaptı. Piknik havasında gerçekleştirdiğimiz etkinlikte yaktığımız ateşi ısınmak için değil sucuk pişirmek için kullandık!
İdadik B gurubu yürüyüşü olarak ilan edilen Limontepe-Balçova-Ilıcalar etkinliği, Yavuz Doğan önderliğinde 21 arkadaşımızın katılımı ile gerçekleşti. Etkinlik sonuda aracımızla İzmir’e dönüş sırasında rehberimiz 24 km yürüdüğümüzü ifade edince bu yürüyüşü C Yürüyüşü olarak kaydettim. Gerçekten de sabah 9:13’de başlayan etkinlik 40 dakikalık öğle molası ve birkaç küçük ihtiyaç duruşları dışında akşam 17:57’e kadar sürdü. Böylece yaklaşık 7 buçuk saat dağ yürüyüşü yapmış olduk.
Yerler kırağı buz, ağaçlar beyaz hayaletler gibi. Rüzgar bıçak gibi nefes kesiyordu. Neyse ki sadece 30 dakika kaldık ve tekrar dönüşe geçtik. Aşağılara indikçe içimiz tekrar ısındı ve çınarların dibinden kızılcıkların yanından derenin iki tarafında devam eden patika boyunca Dede Dağı güzelliklerini yaşadık.
Yeni yılın ilk dağ yürüyüşü etkinliğimizi Narlıdere Balçova tepelerinde gerçekleştirdik. İzmir’in en güzel göründüğü tepe olarak ünlenmiş olan Behzat Tepe’den, İzmir’i birlikte seyrettik. Hava soğuk olduğundan çıplak gözle çok uzakları görmek mümkün oldu.
…Zirveden dönecek arkadaşlarla “Dağcı Fikri” hatıra anıtında ayni zamanında buluşabilmek için sık molalar vererek ve muhteşem dağ manzaralarını izleyerek buluşma noktasına geldikten henüz birkaç dakika sonra B Gurubu da gelince, bu güzel zamanlama herkesi mutlu etti. Biraz sonra ailesiyle birlikte Fikri anısına konuşmalar ve saygı duruşu yaptık. Daha sonra tüm gün içimizde yaşattığımız hatırasını hissetmeye devam ederek Bağyurdu’na indik…
…Ayşen’le çadırımızı düzenledikten sonra artık iyice aşina olduğumuz Ayazma’nın güzelliklerini bir kez daha yaşayarak bir sürü fotoğraf ve video çekiyoruz. Sanki geçen seneden beri hiç bir şey değişmemiş, sarıdan kızıla rengarenk yapraklar kimisi yerde kimisi dallarda adeta ayni yerlerinde ayni pozları veriyorlar gibi!
…Kaçkar yamaçlarını hatırlatıyor ve çevremizdeki kar manzaraları çamların üzerinde çok güzel görüntüler veriyordu. Buna karşın zemindeki kar tırmanışımızı iyice zorlaştırıyordu. Sonuçta ofluya puflaya zirvenin bulunduğu platoya ulaştık ve radar yoluna çıkmadan kısa bir mola verince Ayşen noktayı koydu: Ben burada dönüşünüzü bekliyorum!
…Karlar nihayet bitti ve bu defa patikalardaki kurumuş sarı kızıl yaprakların üzerinden yürüyerek ve kalem gibi çamların içinden devam ederek inidik de indik…
…Ayazma güz güzelliklerini ve Kaz dağları manzaralarını içerenlere ağırlık vererek hazırladığım fotoğraf albümünü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
İzmir’li dağcıların geleneksel olarak her yıl gerçekleştirdikleri Mahmut Dağı “Atatürk’e Saygı Tırmanışı” etkinliğine Ayşen’le birlikte İDADİK bünyesinde katıldık. Sabah 9’u 5 geçe Kemalpaşa Yukarıkızılca köyünde başlayan törenlere katılan dağcılar meydanı doldurmuşlardı. Bölge insanları taşıtlarıyla gelen dağcılara Türk Bayrakları hediye ettiler. Tören alanı bayraklarla donanmış, herkes coşkulu bir heyecan içinde. Meydandaki hoparlörlerden yükselen marşlardan sonra Saygı Duruşu, İstiklal Marşı ve yapılan konuşmalarla Atatürk ve Cumhuriyet olgusu yüceltildi. Arkasından rehberleri önderliğinde guruplar Yukarıkızılca sokaklarından geçerek Mahmut Dağı zirvesine doğru tırmanışa geçtiler.
Not: Osman Demir fotoğraflarından, içinde bulunduğumuz karelerden seçtiklerimi ekledim(17 Kasım 2011).
İDADİK’in geleneksel Cumhuriyet Bayramı Tırmanışında, Bozdağ zirvesinde Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 88.Yıldönümünü coşkuyla kutladık. Cumhuriyetimizin kazanımlarını, devletimizin kurucusu Yüce Atatürk’u minnet ve hayranlıkla bir kere daha andık. Bu güzel coğrafyada özgür yaşadığımız için, dağlarında mutluluklarımızı çoğalttığımız için, Mustafa Kemal’in evlatları olduğumuz için şanslı hissettik: Ne Mutlu Atası Mustafa Kemal Atatürk Olana!
Not : Yazı sonundaki albüme Osman Demir fotoğraflarından eklemeler yaptım.
509 km’lik Likya yolunu, yapacağımız Demre-Finike etabıyla tamamlayacağız. Likya yolunun bu etabında, Demre-Myra dan başlıyoruz ve İncegeriş tepesine (1850 m ) çıkıyoruz ve tekrar Finike sahiline iniyoruz. Yaklaşık 38 km dolayında, zorlu ama bir o kadarda güzel bir yolculuk olacak. 22 Ekim 2011 Demre-Belören-Zeytin-Alakilise 23 Ekim 2011 Alakilise-Papaz kayası-Belos-Finike Dönüş: 24 Ekim 2011