İZMİR ATATÜRK MÜZESİ ZİYARETİ (9 March 2023)


Bu hafta BBPP12 Etkinliği olarak İzmir Atatürk Müzesi ziyaret edildi.

Gazi Mustafa Kemal Silah Arkadaşları ile Toplatı Halinde, 15 Şubat 1924

İzmir’in kurtuluşundan sonra 15 Şubat 1924 tarihinde, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in de katılımı ile İzmir Orduevinde ‘Harp Oyunları Toplantısı’ yapılmıştır. Toplantıya ordu müfettişleri, Kolordu komutanları ve kurmay başkanlarından başka Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı katılmıştır. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal toplantıda Mareşal üniforması giymiştir.

Atatürk’ün İzmir Günleri

“Ben, bütün İzmir’i İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. ”

Gazi Mustafa Kemal, 1925

Gazı Mustafa Kemal Atatürk, hayatında ayrı bir öneme sahip olan İzmir’i 16 kez ziyaret etti. O’nun, doğup büyüdüğü Selanik’e çok benzettiği İzmir, aynı zamanda Türk İstiklal Savaşı’nın sembol kentidir. Gazi ile İzmir arasındaki bağ yalnızca bunlarla sınırlı da değildir. O’nun sevgili annesi Zübeyde Hanım gözlerini hayata bu şehirde kapadı ve burada defnedildi. Ayrıca Gazi, ilk ve son evliliğini yaptığı Latife Hanım’la bu şehirde tanıştı.

*
Yüzbaşı Mustafa Kemal İzmir’e ilk ziyaretini, 1905 yılında Suriye’deki V. Ordu Karargâhı’na giderken gerçekleştirdi. O, 10 Şubat 1905 günü Şam’a gitmek üzere İstanbul’dan ayrıldı ve birkaç gün sonra, bindiği geminin İzmir’e uğraması nedeniyle, kısa bir süre İzmir’de kaldı. Mustafa Kemal, İzmir’i ilk gelişini, 11 Ekim 1925’te İzmir belediye binasının balkonundan, halka yaptığı konuşmasında şöyle anlatmaktadır:

“Benim İzmir’i ilk gördüğüm gün okulu bırakarak sürgüne gittiğim gündür. Bu güzel memlekette sürgüne giderken birkaç saat geçirmiştim. O zaman karar vermiştim ki, İzmir, gerçek, asil ve yüce Türk İzmirliler’in elinden gitmişti. Fakat ne yapayım ki, o tarihte bu gerçeği açıklamaya imkân yoktu. Çünkü ben sürgüne gönderildiğim yere gidiyordum. O gün bu gerçeği açıklayamamak yüzünden bütün memleketin İzmir’le birlikte ne kadar acıfelaketlere uğradığını elbette bilirsiniz”

14 Ekim 1925, Ahenk Gazetesi

*

O’nun, İzmir’e ikinci kez gelişi 2 Eylül 1907 tarihinde gerçekleşti.

Görev yerinin Makedonya’ya nakledilmesi üzerine, deniz yoluyla Şam’dam Selanik’e hareket eden Mustafa Kemal, kısa birsüre İzmir’e uğradı ve ikinci defa bu şehri görme fırsatı yakaladı.

*

Trablusgarp müdafaasına giderken, Mustafa Kemal’in bindiği Rus vapuru 17 Ekim 1911’de İzmir yakınlarındaki Urla Karantinası’na uğradı. Buradan arkadaşı Fuat (Bulca) Bey’e “Gazeteci Şerif” takma adıyla yazdığı mektubunda, seyahati hakkında şöyle diyordu:

“Kardeşim Fuat, bilirsin ki, Trablusgarp konusu ortaya çıktığından beri oraya gitmek çabası sarf ettik… Amacımız sonsuz bir mücadele alanı açmaktır. Başarı Allah’tan… Benim nerede olduğumu duyurmayın. Bir süre için anneme bile duyurmayın. Ara sıra benim tarafimdan İstanbul’dan anneme mektup gönderin… Senin aracılığınla anneme verilmek üzere Kerim Bey’e kırk lira bıraktım. Bu parayı anneme ver. Fakat duruma göre, Salih’e borcum olan beş – on lirayı da bu paradan ver”.

*

Mustafa Kemal Milli Mücadele öncesinde İzmir’i son kez 22 Eylül 1913’de ziyaret etti. Bu tarihe ilişkin her ne kadar Mustafa Kemal’in İzmir’e gelmesi ile ilgili net bir kayıt ve bilgi olmasa da dönemin gazetelerinden biri olan “Anadolu”da Erkân-ı Harp Binbaşı Mustafa Kemal’in “beray-ı tebdil-i hava” yani hava değişimi için İzmir’e geldiğine ait bilgiye rastlanmaktadır. O’nun bu ziyaretini, bestekâr Dr. Şükrü Şenozan hatıratında şu şekilde anlatmaktadır:

Mustafa Kemal Bey, altın saçlarını açmış, güneşli başı bezmimıze bilgi ve irfan nurları saçıyordu. Hükümetin idaresizliklerini, harici siyasetin kirli safhalarını, Balkan Harbi’nde mağlubiyetimizin sebeplerini, sağlam ve temiz bir imanla anlatıyordu. Şelaleler gibi bir feveran (coşkunluk) ile çoğalıyordu. Herkes onu dinliyordu.

Seneler geçti. Umumi harbin sonlarına doğru Viyana’ya gitmiştim. O sırada Kqrlsbard’dan Viyana’ya dönen, daha büyük rütbeli Mustafa Kemal Paşa 1918 senesi Haziranı’nda bulunduğumuz otelin salonuna girdi. Birlikte olduğum zevatla ayağa kalktık. Takdim sırasında bana bakarak:

Doktor… İzmir’deki gibi bir musiki âlemi daha yapabilecek miyiz? diye sordu.

Elbette yaparız paşam, dedim. Meğer İzmir’de geçirdiğimiz o gece ilerisi için vatana, millete ne müjdeler vadetmiş.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in bir sonraki İzmır ziyareti 27 Şubat 1930 günü gerçekleşti. O’nun, uzun bir aradan sonra izmir’i ziyareti ve bu ziyaretin Ramazan Bayramı’na denk gelmesiyle, Gazi her gittiği yerde halkın coşkun sevgi gösterileriyle karşılandı. İzmir günleri boyunca, aralarında Yalılar, Buca, Karşıyaka, Bornova, Halkapınar’ın olduğu İzmir’in çeşitli semtlerini ziyaret etti. Gazi, birkaç yıldır yürüttüğü tarih çalışmalarına İzmir’de devam ederken, İzmir, Selçuk ve Kemalpaşa’da yapılan arkeolojik kazılar hakkında yetkililerden bilgiler aldı. 5 Mart 1930 günü saat: 10:20’de trenle İzmir’den Antalya’ya hareket etti. Tren hattı boyunca Gazi’yi görmek isteyen geniş halk kitleleri yolları ve istasyonları doldurdu. Gazi, Torbalı, Selçuk ve Aziziye istasyonlarında durarak, kendisini karşılamaya gelen halkın arasına karıştı ve onlarla sohbetlerde bulundu.

*

Gazi’nin bir sonraki İzmir ziyareti 27 Ocak 1931’de gerçekleşti. Bu ziyaret, 23 Aralık 1930’da irticaî bir ayaklanma olarak tarihe geçen “Menemen Olayı”nın sonrasına denk gelmesiyle daha bir anlam kazandı. Gazi, Çiğli İstasyonu’nda, mülki amirler ve Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı’ndan, olay hakkında ayrıntılı bilgi aldı.

Sonrasında İzmir’e hareket eden Gazi’nin treni, saat 14:08’de Basmane İstasyonu’na geldi. Burada geniş halk kitlesi tarafindan sevgi gösterileriyle karşılandı. Daha sonra konaklayacağı Naim Palas’a geçti. Burada bir süre dinlendikten sonra limanda bekleyen Ege Vapuru’na bindi ve akşam Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir il Kongresi’ne katıldı.

*

Gazi, sonraki günlerde, şehrin içinde ziyaretlerde bulundu ve Elhamra Sineması’nda halkla birlikte film seyretti. Ziyareti boyunca yetkililerden İzmir’in imar çalışmaları ve iktisadi durumu hakkında bilgi aldı; İzmir Ticaret Odası, İş Bankası ve Ziraat Bankası’nı ziyaret etti. 1 Şubat günü İzmir Erkek Lisesi, İzmir Kız Lisesi, Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaret ederek, öğrencilerin arasında derslere katıldı, incelemelerde bulundu. Türk Ocağı’nda onuruna verilen çaya katıldı. 2 Şubat’ta Âsar-ı Atîka (Eski Eserler) Müzesi ve Milli Kütüphane’yi ziyaret etti. Ertesi gün, Aydın ve Denizli’yi kapsayan bir ziyaret için İzmir’den ayrıldı. 5 Şubat’ta İzmir’e dönen Gazi, akşam Milli Kütüphane Sineması’na giderek, halkla birlikte film izledi. Cumhurbaşkanı 6 Şubat günü Balıkesir’e gitmek üzere İzmir’den ayrıldı. 8 Şubat’ta izmir’e dönen Gazi, aynı gün Ege Vapuru ile İzmir’den Antalya’ya hareket etti.

*

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in bir sonraki İzmir ziyareti Cumhuriyet’in onuncu yılına rastlamaktadır. 31 Ocak 1933’de Gülcemal Vapuru ile Antalya’dan İzmir’e gelerek, 1 Şubat’ta İzmir Valiliği’ni, Belediyesi’ni ve Şehir Komutanlığı’nı ziyaret etti. İzmir’e her gelişinde eğitim kurumlarını gezen Gazi, Bornova Ziraat Mektebi’ne, Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’ne ve Millî Kütüphane’ye gitti. 4 Şubat’ta İzmir’den ayrıldı.

*

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in bir sonraki İzmir ziyareti, 9 Nisan 1934’te başladı. Ziyareti, Doğu Akdeniz’de giderek artan İtalya tehlikesinin gölgesinde geçti. Gazi, İzmir günlerinde çoğunlukla askeri birlikleri gezdi, teftişlerde bulundu ve manevralara katıldı. İlk olarak Menemen’de piyade alaylarını ve Foça civarında müstakil topçu bataryalarını teftiş etti. 10 Nisan’da Gaziemir’deki piyade alayını, tayyare topçu bataryasını ve Seydiköy’deki hava kuvvetlerini denetledi. Ayrıca, Kuşadası, Reşadiye, Seferihisar ve Bornova’da bulunan askeri birliklerde incelemelerde bulundu. Gazi, 12 Nisan’da Alsancak’ta bulunan Gazi İlkokulu’nu ziyaret etti ve akşam Hakimiyet-i Milliye İlkokulu çocukları yararına düzenlenen baloya katıldı. 13 Nisan’da Bergama’ya geçip, askeri birlikleri denetledi, Bergama Halkevi’ni ziyaret etti ve Asklepion arkeolojik alanını gezdi. Aynı gün Dikili’yi ziyaret eden Gazi, burada kendisini görmeye gelen halkla sohbet etti ve kısa bir süre burada kaldıktan sonra, yanındaki heyetle birlikte Çanakkale’ye gitmek üzere ayrıldı.

*

İzmir, 22 Haziran 1934 günü Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Ve İran Şahı Rıza Pehlevi’yi ağırladı. Bu ziyaretin onuruna şehir içinde günler öncesinden başlayan hazırlıklar yapıldı. İki lider, askeri manevralara katıldı, çeşitli kurumları ziyaret etti. 23 Haziran akşamı onurlarına verilen yemeğe katılan iki lider, sonrasında trenle İzmir’den ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, 1926 yılının Mayıs ayında, Anadolu illerini kapsayan bir yurt gezisine çıktı. Bursa ve Balıkesir ziyareti sonrası, 15 Haziran 1926 günü İzmir’de bulunmak üzere, Balıkesir’den trenle hareket edecekti. Bu sırada İzmir Valisi Kazım (Dirik) Bey’den, İzmir’de kendisine karşı tertiplenen bir suikast girişiminin meydana çıkarıldığını bildiren ve hareketinin ertelenmesini rica eden bir telgraf aldı. Gazi’ye karşı hazırlanan suikast girişimi, İzmir’de motorculuk işleriyle uğraşan Giritli Şevki Kaptan’ın İzmir Valisi’ne haber vermesi ile ortaya çıktı. Yapılan tahkikatın ardından, suikast girişiminde yer alan Ziya Hurşit, Çopur İsmail, Laz İsmail, Gürcü Yusuf tutuklandı.

*

Gazi Mustafa Kemal, 15 Haziran 1926 tarihinde Balıkesir’de bir dizi ziyarette bulundu ve akşam saat 19.00’da İzmir’e hareket etti. 16 Haziran günü Gazi’nin treni saat 16.00’da Menemen’e ulaştı ve bir saat burada kaldıktan sonra İzmir’e hareket etti. Gazi’nin içinde bulunduğu tren Basmane Garı’na ulaştığında, halk tarafından büyük coşku ve sevinç gösterileriyle karşılandı. Gazi, konaklayacağı Naim Palas’a geçti. Halkın coşkusu gece boyunca ve ilerleyen günlerde devam etti. Cumhurbaşkanına ülkenin her yerinden bağlılık ve sevgi telgrafları çekildi. Böylece, suikast haberleriyle tüm ülkenin ve İzmir’in üzerine çöken karabulutlar dağılmıştı.

*

18 Haziran günü İzmir’de başlayan suikastı kınama mitingleri kısa sürede tüm yurda dağıldı. Gazi, aynı gün kendisine yönelik düzenlenen suikastla ilgili olarak Anadolu Ajansı’na verdiği demecinde şunları dile getirdi:

“…Alçak girişimin, benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelmiş bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır!”

*

Gazi, 18 Haziran günü Bornova Ziraat Mektebi’ni ve Türk Ocağı’nı ziyaret etti. Ziraat Mektebi’nde, o günlerin olumsuzluklarından sıyrılmak adına, hazırlıkları İzmir Valisi Kazım (Dirik) Paşa’nın gözetiminde bir eğlence düzenlendi. Okulun bahçesine kameriye ve havuz inşa edilirken, gece boyunca çeşitli gösteriler ve zeybek oyunları oynandı.

*

Gazi Mustafa Kemal, 20 Haziran 1926’da, suikast nedeniyle İzmir’de çeşitli dernek, kurum, kuruluş temsilcilerinden oluşan ‘Suikastı Lânetleme Heyeti’ ne şu şekilde hitap etti:

“…Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla müsterihim! Düşmanlarımız düşünebildikleri iğrenç çarelere istedikleri kadar girişsinler. Onların boğazlanmışçasına hareketleri bizim inkılâp ateşimizi söndüremez!”

*

30 Haziran’da Başbakan İsmet (İnönü) Bey ile birlikte Çeşme’ye hareket eden Gazi, yol üzerinde Seferihisar, Urla ve Çeşme halkı tarafindan sevgi ve coşkuyla karşılandı. Yaklaşık bir hafta Çeşme’de kalan Gazi, bu zaman zarfinda çeşitli heyetleri ve partilileri kabul etti; halk ve gençlikle iç içe oldu. Çeşme günlerinde, suikast davasına bakacak olan İzmir İstiklal Mahkemesi Heyeti ile bir görüşme yapan Gazi, 8 Temmuz’da Çeşme’den İzmir’e hareket etti. 9 Temmuz 1926’da şehirden ayrılarak Ankara’ya döndü.

Gazi Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı, olduktan sonra uzun süreli olarak bir kentte kalmadı. Kurtuluşu için çok uğraştığı ülkesinin hemen her noktasını yerinde ziyaret etti. O, bu gezilere çok önem veriyor; yurt gezilerinde halkla iç içe olmaktan ve halkına yakından temas ederek onlarla konuşmaktan mutlu oluyordu. Gazi, özellikle de ülkede gerçekleştirilen yeniliklerin hemen ardından yurt gezilerine çıkar, böylece halkın nabzını da tutardı.

*

Gazi Mustafa Kemal, Cumhurbaşkam olduktan sonraki ilk İzmir ziyaretini, eşi Latife Hanım ile birlikte 2 Ocak 1924’te gerçekleştirdi. Gazi, dinlenmek için geldiği İzmir seyahati boyunca hal ve basının temsilcileriyle görüşmeler yaptı, okullara ziyaretlerde bulundu, temsilleri izledi ve aynı zamanda kısa süreli İzmir dışına birkaç geziye çıktı.

*

15 Şubat 1924 günü Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Başbakan İsmet (İnönü) Paşa, Fevzi (Çakmak) Paşa ve Kâzım (Özalp) Paşa İzmir Orduevi’nde yapılan “Harp Oyunları” toplantısına katıldı. Gazi, 22 Şubat 1924 günü İzmir’den ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Latife Hanım’la 5 Ağustos 1925’te boşanma kararı aldı. O, bu tarihten sonraki İzmir ziyaretlerinde Alsancak Kordon boyundaki Naim Palas’ta kaldı.

*

11 Ekim 1925 günü İzmir’e gelen Gazi, Basmane Garında kalabalık bir heyet ve geniş halk kitlesi tarafından karşılandı.

Aynı gün, Halk Fırkası’nı  ve İzmir Belediyesi’ni ziyaret eden Gazi, Naim Palas’ın önünde toplanan kalabalığa şu şekilde sesleydi:

“.. Ben bütün İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız bir tesadüf beni Karşıyaka’ya daha fazla bağlamıştır. Karşıyakalılar, Anam sizin bağnnızda, sizin topraklannızda yatıyor…”

*

Bu ziyareti sırasında Kemalpaşa’da gerçekleştirilen ordu manevralarını katılan Gazi, dönüş yolunda Bornova’yı ziyaret etti. İzleyen günlerde İzmir Kız Lisesi, Türk Ocağı, Karşıyaka Spor Kulübü, Altay Spor Kulübü, İzmir Erkek Öğretmen Okulu, İzmir Bölge Sanat Okulu, Bornova Ziraat Okulu, İzmir Erkek Lisesi, İzmir Yetimler Okulu’nu ziyaret eden Gazi, İzmir Kız Öğretmen Okulu’nu ziyareti sırasında şu konuşmayı yaptı:

“Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir! Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, zelil, sefil, rezil insanlar yetiştirir.

Aradaki fark bunlardan ibarettir,”

4 Şubat 1923 günü, eşi Latife Hanım’la birlikte Akhisar ve Balıkesir’i kapsayan kısa bir Batı Anadolu gezisinde bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa, 10 Şubat 1923 günü, Edremit yolu üzerinden İzmir’e geldi. 13 Şubat 1923 günü, Gazi ve eşi İzmir Sanatlar Mektebi’ni ziyaret etti ve okulun şeref defterine şunları yazdı:

“İzmir Sanatlar Mektebi, yeniden açılışı henüz iki ay olmasına rağmen, çok ümit ve güven veren bir durum gösteriyor. Müdür ve öğretmenler yeni Türkiye Devleti’ni ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ve hükümetini bütün manasıyla bütün yeni emelleriyle tanımıştır. Bu çok memnuniyet vericidir. Ancak böyle anlayışların terbiye ve talimi verimli olur.”

*

Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat’ta açılışını gerçekleştirdiği Türkiye (İzmir) İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmasında, o tarihlerde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

Efendiler,

Tarihimizi dolduran bunca başarılar, zaferler veya yenilgiler, çöküşler ve felaketler, bunların tamamı: meydana geldikleri devirlerdeki iktisadi durumumuzla ilişkilidir. Yeni Türkiye’mizi layık olduğu düzeye ulaştırabilmek için, ne olursa olsun iktisadi hayatımıza birinci derecede önem vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü yaşadığımız çağ tamamen bir iktisad devrinden başka bir şey değildir…”

*

27 Temmuz 1923’te, İzmir’e tekrar gelen Gazi Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım, İzmir halkının sevinç ve mutluluk duyguları ile karşılandı. Aynı günün akşamı Hükümet Konağı’nda verilen yemeğe katılan Gazi, İzmir halkının göstermiş olduğu ilgiye ve bağlılığa karşılık duyduğu memnuniyeti dile getiren bir konuşma yaptı. Birkaç gün İzmir’de kalan Gazi, eşi Latife Hanım ile birlikte 2 1923’te İzmir’den Ankara’ya döndü.

“Bütün cihan işitsin ki, Efendiler; artık İzmir hiçbir mülevves (kirli) ayağın üzerine basamayacağı mukaddes bir topraktır”.

Gazi Mustafa Kemal, 1925

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in, İzmir ziyaretleri arasında en önemlisi 10 Eylül 1922 günü gerçekleşti. Çünkü İstiklal Savaşı’nın “Kızıl Elma”sı olan İzmir kurtulmuştu.

O, yanında Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa, Batı

Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa, Batı

Cephesi Kurmay Başkanı Yarbay Asım (Gündüz) Bey ile beraber, Kemalpaşa üzerinden İzmir’e doğru hareket ederek Hükümet Konağı’na geldi. Gazi Paşa, Hükümet Konağı’nın balkonundan O’nu büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılayan İzmirliler’i selamlayarak, onlara şöyle seslendi: “Başarı benim değil, sizindir, milletindir”.

*

Gazi Mustafa Kemal Paşa, 10 Eylül-29 Eylül 1922 tarihleri arasında tam 19 gün İzmir’de kaldı. 10 Eylül gecesi Karşıyaka’da İplikçizade Köşkü’nde konakladı. Gazi’nin konakladığı bu köşkte, işgal döneminde Yunan Kralı Konstantin de kalmıştı. Gazi Paşa, köşkün önüne geldiğinde, köşkün çalışanları, işgal döneminde yaşadıkları üzüntünün etkisiyle, köşkün merdivenlerine bir Yunan bayrağı sermişlerdi.

“Başkomutan yere serili bayrağın önünde durmuştu: etrafinda bulunan kadın-erkek İzmirliler kendisini içeriye girmeye davet ediyor, gözleri yaşlarla dolu:

‘Buyurunuz, geçiniz, bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti; siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin. Burası bizim şehrimizdir, bu ev sizin evinizdir, bu hak sizindir’ diye yalvarıyorlardı.

Hiçbir durumda benliğini ve sağduyusunu kaybetmeyen Civanmert İnsan; kendilerine, en tatlı bakış ve sesi ile:

O, geçmişte hata etmiş: bir milletin istiklalinin timsali olan bayrak çiğnenmez, ben onun hatasını tekrar edemem; cevabını vermişti ve ancak bayrağı yerden kaldırdıktan sonra beyaz mermerlere basarak içeri girmişti”

*

Mustafa Kemal Paşa, 11 Eylül’de halka ve ordu karargâhına daha yakın olabilmek için, Kramer Oteli’nin yakınında bulunan bir doktorun evine yerleşti. 13 Eylül 1922 günü Ermeni mahallesinde başlayan İzmir yangını, rüzgârın da etkisi ile birlikte çok geniş bir alana yaylıp, alevler Mustafa Kemal Paşa’nın kaldığı karargâhı da tehdit etmeye başlayınca O, daha güvenli bir yer olan Göztepe’deki Uşakîzade Muammer Bey’in köşküne (Beyaz Köşk) geçti. Mustafa Kemal Paşa üç hafta konakladığı bu evde, ileride hayatını birleştireceği Latife Hanım’ı yakından tanıma fırsatı buldu.

*

İzmir belediyesi 14 Eylül 1922’de İzmir hemşeriliğini kabul etmesi için Gazi’ye teklifte bulundu. O, bu teklifi 24 Eylül 1922 günü kabul

etti ve o anki hissiyatını şu şekilde ifade etti:

“İzmir’in muhterem ve hamiyetli vatan ahalisine, İzmir Belde ve Meclisleri vesatetiyle (aracılığıyla) bana İzmir Hemşeriliği unvanını tevcih ettiğinize muttali oldum. Vatanımızın Akdeniz’e karşı nur-ı aynı (gözü) olan düşman istilasından tahlisi içün bütün memleketi seve seve senelerce mihnet vefedakarlıklara sevk etmiş bulunan İzmirimiz’in hemşerileri arasında sayılmak benim için nihayetsiz bir meserret ve mübahat (sevinç ve mutluluk) hasıl etmiştir”.

*

Gazi Mustafa Kemal Paşa, İzmir’de kaldığı günlerde, Bornova’yı da ziyaret etti. 16 Eylül 1922 günü, Bornova’da karargâh olarak kullanılan, yabancılara ait terk edilmiş Levanten evlerinde incelemelerde bulundu. Bu evlerden biri daha sonra Gazi’nin kendisinin karargâh olarak kullandığı Steinbüchel Köşkü’ydü.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, annesin

Annesinin mezarının başından ayrıldıktan sonra Gazi’nin treni İzmir’e doğru hareket etti ve saat 13 civarında Basmane Garı’na ulaştı. O, Belediye heyeti ve yüksek düzeydeki yöneticiler tarafından resmi bir törenle karşılandı.

*

29 Eylül 1922’de İzmir’den ayrılan Gazi, Ankara’ya doğru hareket etti. Doktorların tavsiyesiyle hava değişimi için İzmir’e gönderdiği annesi 14 Ocak 1923 tarihinde Karşıyaka’da vefat etti. Annesinin vefat haberini aldığı sırada Gazi, önceden planlanmış olan Batı Anadolu ziyaretlerinden birini gerçekleştirmek üzere Eskişehir’deydi.

Mustafa Kemal Paşa, 27 Ocak 1923’te İzmir’e gelebildi. Treni Karşıyaka’ya ulaştığında, istasyonda çiçeklerle süslü otomobili hazır olarak O’nu bekliyordu. İlk olarak Fevzi (Çakmak) Paşa ve Kazım (Karabekir) Paşa ile birlikte annesinin, Ferik Osman Paşa Camisi’ndeki mezarını ziyaret etti. Gazi, annesinin mezarının önünde bir süre sessiz ve suskun bir halde durarak, dua etti.

*

Hükümet Konağı’nda dinlendikten sonra Gazi, Göztepe’deki Uşakîzade Muammer Bey’in Köşkü’ne gitti. İzmir Belediyesi tarafindan, Mustafa Kemal Paşa ve komutanlar onuruna 28 Ocak 1923 günü akşamı bir yemek daveti verildi. Bu yemek sırasında Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir Göztepe nüfusuna kayıtlı olduğuna dair bir “nüfus tezkeresi” verildi.

*

Gazi Mustafa Kemal’in evlenme ilanı

29 Ocak 1923 günü, Muammer Bey’in Göztepe’deki Köşkü’nde gösterişsiz sade bir nikâh töreniyle Gazi Mustafa Kemal ile Latife çifti evlendi. Gazi’nin, “Efendi hazretleri, Biz Latife Hanım’la evlenmeye karar verdik. Lütfen gerekli işlemleri yapar mısınız?” demesiyle, tören başladı. Mustafa Kemal Paşa’nın nikâh şahitliğini Fevzi (Çakmak) Paşa ve Kazım (Karabekir) Paşa yaparken, Latife Hanım’ın nikâh şahitliğini İzmir Valisi Abdülhalik (Renda) ile Başyaver Salih (Bozok) Bey’ler üstlendi. Nikâhın ardından İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi uzunca bir duaya başlayınca, Gazi Mustafa Kemal Paşa, “İnşallah gün olur, nikâhı Vali Bey kıyar!” diyerek, gelecekte hayata geçecek olan Medeni Kanuna da bir anlamda gönderme yaptı.

 

Müzede çektiğim tüm resimleri aşağıdaki müze broşürünü okuduktan sonra izleyebilirsiniz.

Müzenin sosyal medyada paylaşılan bilgilerini veriyorum:

“İzmir, 1. Kordon (Atatürk Caddesi) üzerindedir ve 1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor tarafından ev olarak yaptırılmıştır. 9 Eylül 1922’de sahibi tarafından terkedilmiş ve hazinenin mülkiyetine geçirilmiştir. İzmir’e giren Türk ordusu burasını karargâh olarak kullanmıştır. 17 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplandığında Atatürk şahsi çalışmalarını burada yürütmüştür. Kongre bitiminde karargâh bu binadan taşınmış ve hazine binayı Naim Bey’e otel olarak kullanmak üzere kiralamıştır. 16 Haziran 1926’da İzmir’e gelen Atatürk, İsmet Paşa ile birlikte Naim Palas’ta kalmıştır. 13 Ekim 1926’da bina İzmir Belediyesi tarafından satın alınmış ve bazı yeni eşyalar da konularak Atatürk’e hediye edilmiştir. Atatürk 1930-1934 yılları arasında İzmir’e her gelişinde hep bu evde kalmıştır. 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatı üzerine, ev kızkardeşi Makbule Baysan’a veraset yoluyla intikal etmiştir. 25 Eylül 1940’ta İzmir Belediyesi binayı müze yapmak üzere istimlak etmiştir. Atatürk’ün İzmir’e gelişinin 19. yılına rastlayan 11 Eylül 1941 tarihinde müze törenle halka açılmıştır.

5 Ekim 1962 tarihinden itibaren müze “Atatürk İl Halk Kütüphanesi ve İzmir Şehri Atatürk Müzesi” adını almıştır. 28 Aralık 1972’de Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı’nın 12088 sayılı yazıları ile binanın mülkiyeti İzmir Arkeoloji Müzesi’ne verilmiştir. Restore ve tanzim edilerek 29 Ekim 1978’de törenle “Atatürk ve Etnografya Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Müzedeki etnografik eserler 13 Mayıs 1988’de açılan yeni Etnografya Müzesi’ne taşındıktan sonra müzenin adı “Atatürk Müzesi” olmuştur.
Bina Osmanlı ve levanten mimarisi karışımından meydana gelen Neoklasik tarzda bir yapıdır. Bodrum, zemin, 1. kat ve çatı katından oluşmaktadır. Dikdörtgen planlı arka cephesi revaklı, avlulu 852 m²lik bir alanı kaplayan kârgir bir yapıdır. Ön cephede 1. katta cumbası vardır.
Tüm zemin kat tabanı büyük boy mermer plakalarla döşelidir. Salonda yerde 34,5 m²lik Uşak halısı, sağ ve sol nişlerde mermer heykeller, büyük kristal ayna ve Atatürk büstü vardır. Sağ ve soldaki odada ve küçük salonda 19. yüzyıl stili nefis şömineler vardır. Birinci kata çıkan merdivenlerin başında aplik görevi yapan 2 adet tunç şövalye heykelciği vardır. Merdiven sahanlığında büyük Atatürk portresi asılıdır.

1. katta Atatürk’ün kullanım odaları bulunmaktadır. Bunlar: Toplantı salonu, çalışma odası, yatak odası, misafir odası, berber odası, muhafız odası, bekleme-kabul odası, kütüphane, yemek odası ve banyodur. Toplantı salonunda ortada yeşil çuhalı rulet masası ve etrafında 12 adet Cosmos marka sandalye yer almaktadır. Salon duvarlarına dayalı 10 adet küçük boy maun sandalyelerin arkalıklarındaki çini plakalar üzerinde Shakaspeare’nin eserlerinden kimi sahneler canlandırılmıştır. Yatak odasında maun karyola, 2 komidin, 2 kadife koltuk, 1 kanepe, 1 şezlong, 1 markiz, 3 dolap vardır. Yatak odaları günün modasına göre döşenmiştir. Kütüphanede Fransızca bir ansiklopedi bulunmaktadır. Çalışma odasında meşe kaplama çalışma masası ve onun üzerinde Atatürk’ün kullandığı yazı takımı vardır. Odalar bronz dolama heykeller, vazolar ve yağlıboya tablolarla süslenmiştir. Yerde Isparta ve Uşak halıları serilidir.

İzmir Atatürk Müzesi’nde çektiğim fotoğrafladan hazırladığım fotoğraf albümünü de aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *