Can Annie Ödülüne Aday Oldu! (6 December 2011)

Oğlumuz Can Yüksel’in,  “Puss in Boots” filmindeki çalışmalarıyla,  Annie Ödülüne aday olduğu açıklandı. Türkiye’de 12 Şubat 2012 tarihinde gösterime gireceği ilan edilen film Can’ın 4. filmi ve bu defa “Bireysel Katogori”de ödüle aday oldu. Haberin linki aşağıda verilmiştir:

http://www.annieawards.org/consideration.html#8

Can’ın animasyon dünyasının oskarları sayılan Annie ödülüne aday olması ailesi olarak bizleri çok onurlandırdığı gibi, o uzun listede bir Türk adının yer almasıyla hepimize gurur vermiştir.

Continue reading

ESKİŞEHİR, BİR GÜZEL “YENİ” ŞEHİR II (25-27 November 2011)

…Eskişehir, sabah serinliğine karşın rüzgarsız ve hafif sisli bir havada karşıladı bizleri…

…Geçen seneki ziyaretimizde de çok beğendiğimiz buradaki eserleri gene hayranlıkla izledik ve birçoğunun fotoğrafını çektik…

…Eskişehir börek tatlarıyla karnımızı güzelce doyurduktan sonra Kentpark denilen Eskişehir’in bir başka çekim noktasına yöneldik…

…Karikatür müzesinden sonra bu defa Uçak Müzesini görmeye karar verdik…

…Trakya restaurantın yemekleri ve servisi çok kaliteliydi. Arkadaşlarla sohbet ettik, müzik dinledik, biraz dans ettik; neticede güzel bir gece geçirdik…

…otomobillerle Sazova mevkiindeki Bilim Sanat ve Kültür Parkı gittik…

…bavullarımızı gar emanetine yerleştirip yürüyerek Haller Gençlik Merkezi’ne gittik…

Tolga Keskinbora’nın hazırladığı 39.Buluşmamızın filmini yazı metnine ekledim(17 Aralık 2011).

Continue reading

KİSEKÖY’DEKİ “BABA OCAĞIMIZ” YANDI! (29 November 2011)

Çok büyük bir üzüntü ile öğrendim ki: Kastamonu Taşköprü Kiseköy’deki Babamın doğup büyüdüğü ve dedem babannem halalarım amcalarım yengelerim yeğenlerimle pek çok anılarım olan muhteşem ahşap ev, “Baba Ocağı” yanmış; bitişik 3 komşu ev ile birlikte(26 Kasım 2011)! Can kaybı olmaması bir teselli oldu kuşkusuz.
Geçen sene 2010 Temmuz ve evvelki sene 2009 Eylül aylarında evin dışından çektiğim bu fotoğraflara bakıyorum da keşke her noktasından hatıra alsaydım diye hayıflanıyorum.

Continue reading

KARLI KAZ DAĞLARINDA ZİRVE TIRMANIŞI (20 November 2011)


…Ayşen’le çadırımızı düzenledikten sonra artık iyice aşina olduğumuz Ayazma’nın güzelliklerini bir kez daha yaşayarak bir  sürü fotoğraf ve video çekiyoruz. Sanki geçen seneden beri hiç bir şey değişmemiş,  sarıdan kızıla rengarenk yapraklar kimisi yerde kimisi dallarda adeta ayni yerlerinde ayni pozları veriyorlar gibi!

 

…Kaçkar yamaçlarını hatırlatıyor ve çevremizdeki kar manzaraları çamların üzerinde çok güzel görüntüler veriyordu. Buna karşın zemindeki kar tırmanışımızı iyice zorlaştırıyordu. Sonuçta ofluya puflaya zirvenin bulunduğu platoya ulaştık ve radar yoluna çıkmadan kısa bir mola verince Ayşen noktayı koydu: Ben burada dönüşünüzü bekliyorum!

…Karlar nihayet bitti ve bu defa patikalardaki kurumuş sarı kızıl yaprakların üzerinden yürüyerek ve kalem gibi çamların içinden devam ederek inidik de indik…

…Ayazma güz güzelliklerini ve Kaz dağları manzaralarını içerenlere ağırlık vererek hazırladığım fotoğraf albümünü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Continue reading

MAHMUT DAĞI ATATÜRK’E SAYGI TIRMANIŞI (13 November 2011)

İzmir’li dağcıların geleneksel olarak her yıl gerçekleştirdikleri Mahmut Dağı “Atatürk’e Saygı Tırmanışı” etkinliğine Ayşen’le birlikte İDADİK bünyesinde katıldık. Sabah 9’u 5 geçe Kemalpaşa Yukarıkızılca köyünde başlayan törenlere katılan dağcılar meydanı doldurmuşlardı. Bölge insanları taşıtlarıyla gelen dağcılara Türk Bayrakları hediye ettiler. Tören alanı bayraklarla donanmış, herkes coşkulu bir heyecan içinde. Meydandaki hoparlörlerden yükselen marşlardan sonra Saygı Duruşu, İstiklal Marşı ve yapılan konuşmalarla Atatürk ve Cumhuriyet olgusu yüceltildi. Arkasından rehberleri önderliğinde guruplar Yukarıkızılca sokaklarından geçerek Mahmut Dağı zirvesine doğru tırmanışa geçtiler.

Not: Osman Demir fotoğraflarından, içinde bulunduğumuz karelerden seçtiklerimi ekledim(17 Kasım 2011).

Continue reading

ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ (9 November 2011)

Geçen haftayı geçirdiğimiz Ankara’da ziyaret ettiğimiz yerler arasında, kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan  Anadolu Medeniyetleri Müzesi tartışmasız en  müstesna yeri aldı. Ankara’ya her gelişimizde eş dost akraba ziyareti gibi birçok defa gördüğümüz bu kıymetli müzeye gene heyecanla gittik ve gene hayranlıkla izledik. Yeni restarasyonu ile daha güzel sergilenen müzenin büyük bir kısmı bu defa ne yazık ki resterasyon nedeniyle ziyarete kapatılmıştı. Gene de açık olanlarla ziyaretimiz tatmin edici oldu.

Continue reading

Cumhuriyetimizi Bozdağ Zirvesinde Kutladık (29 October 2011)

İDADİK’in geleneksel Cumhuriyet Bayramı Tırmanışında, Bozdağ zirvesinde Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 88.Yıldönümünü coşkuyla kutladık. Cumhuriyetimizin kazanımlarını, devletimizin kurucusu Yüce Atatürk’u minnet ve hayranlıkla bir kere daha andık. Bu güzel coğrafyada özgür yaşadığımız için, dağlarında mutluluklarımızı çoğalttığımız için, Mustafa Kemal’in evlatları olduğumuz için şanslı hissettik: Ne Mutlu Atası Mustafa Kemal Atatürk Olana!

Not : Yazı sonundaki albüme Osman Demir fotoğraflarından eklemeler yaptım.

Continue reading

Likya yolunda Demre-Finike yolculuğumuza çıkıyoruz: 22-23 Ekim 2011***ERTELENDİ***

509 km’lik Likya yolunu, yapacağımız Demre-Finike etabıyla tamamlayacağız. Likya yolunun bu etabında, Demre-Myra dan başlıyoruz ve İncegeriş tepesine (1850 m ) çıkıyoruz ve tekrar Finike sahiline iniyoruz. Yaklaşık 38 km dolayında, zorlu ama bir o kadarda güzel bir yolculuk olacak. 22 Ekim 2011     Demre-Belören-Zeytin-Alakilise 23 Ekim 2011     Alakilise-Papaz kayası-Belos-Finike Dönüş: 24 Ekim 2011     

KUŞADASI “DEĞİRMEN” TESİSLERİ (27 September 2011)

Haftasonu bir yakınımızın nikah töreni için gittiğimiz Kuşadası’nda “Değirmen” isimli  özel bir yeri ziyaret etmek istedik. Elimizdeki elektronik cihazlarla yaptığımız arama bizi Güzelçamlı’daki “Değirmen Parkı”na götürdü başlangıçta. Burası bizim aradığımız  yer olamazdı, zira herhangi bir mahalle arasındaki sıradan bir parktan farklı değildi! Sonra anladık ki, aradağımız “Değirmen”, Davutlar yakınlarındaki “Değirmen Restaurant”  tesisleriymiş. Hemen yol kenarında yer alan kuruluş, daha aracımızı özel park yerine yaklaştırırken çok farklı bir mekan olduğunu belli ediyordu.

Continue reading