UÇAK NİÇİN KALKMIYOR?

Yüksek Yoğunluk Polietilen proje baş mühendisiyim ve 2.Tevsii çalışmaları bitmeye doğru. Japonya’ya bir teknik toplantıya gitme durumumuz oldu. İşletmeci ve Bakımcı arkadaşlarla birlikte bir grup oluşturduk ve heyetin başında da Sedat Ertunç vardı. Uçakla direk Tokyo’ya gideceğiz. Detayları geçip direk anı ile ilgili kısma geliyorum. Toplam 6 kişiyiz: Akif Yanalı, Gürhan Dedeköy, Serdar ve Hakkı. Mecburen ikili oturmalar olacak. Sedat Bey bana seslendi: “Gel beraber oturalım; sen hiç yurtdışına çıkmamışsın ha?”. ‘Evet, gerek olmadı herhalde’ dedim. Sedat Bey “Yav nasıl olur, projeden yurtdışına görev seyahati yapmamış bir kişi! Ben bir çok yere gittim, bir Tokyo’yu görmemiştim; bu vesileyle onu da göreceğim”. Bu şekilde Sedat Bey’le konuşuyoruz. Uçağın kalkış saati geldi, fakat bir türlü hareket etmiyoruz. Uçak içinde bazı ileri geri hareketler var, sanki birini arıyorlar gibi. Ben Sedat Bey’i dinliyorum, gittiği yerleri anlatıyor. Sonra bir ara döndü bana dedi ki: “Birisi bavulunu işaret etmemiş, onun için kalkmıyor uçak”.  ‘Ne işareti?’ dedim. Sedat Bey: “Uçağa binerken merdiven başında valizler vardı ya, herkes kendi valizini görevliye gösteriyor ve ondan sonra uçağa biniyor”. Dedim ki: ‘Ben öyle bir şey yapmadım!’ “Sahi mi?” dedi Sedat Bey. Ben ‘Evet. Ben öyle bir şey yapmadım, çünkü kimse bana böyle bir şey yapmamı söylemedi’ dedim. Yerimden fırladım, uçağın kapısına doğru gittim ve oradan merdivenlerinden aşağı doğru baktım: Benim bavul orada duruyordu. Seslendim benim diye, böylece uçak kalktı. Bu da hoş bir anı olarak kaldı.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *