BU PTT HANGİ ÜLKENİN PTT’Sİ? (23 Mart 2010)

Dün(23 Mart 2010) Menemen PTT şubesinde yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Öylesine saçma bir yaklaşım yaşadım ki sanki bir kamera şakası gibiydi. Yazdıklarımı okuduğunuzda neden böyle bir başlık koyduğumu anlayacaksınız.

Ankara’ya göndermek istediğim mektupla Menemen PTT şubesine gittim. Taahütlü mektup için gerekli formları doldurup ilgili gişeye yöneldim. Orada biriken insanlara dikkat ederek kendime bir sıra belirledim. Zira bekleşen insanlar işlem için belirgin bir sıra yapmadıkları gibi sıra numarası veren bir düzenek de olmadığı için gişe önündeki insanlarla birbirimize olabildiğince yakın temas halinde memurun bizimle ilgilenmesini bekliyoruz. Bu ara kaynak yapmaya çalışanlara da kötü kötü bakarak sıraya dikkat etmelerini sağlamaya çalışıyoruz.

Bu kadar çabaya rağmen bir bayan ve annesi olduğunu tahmin edebildiğim daha yaşlı bir bayan, önümdeki beyle benim aramdan yanaşmaya çalışıyorlar. Uyarıp uyarmama konusunda bir süre tereddüt edince benim arkamdaki kalabalık(sıra değil) çok arttı. Artık onları önümden kovalayamaz oldum ve kaynak yapmalarına ses çıkarmayıp, durumu  memura bıraktım.

Bizler sıra önünde çoğalırken PTT görevlisi bütün gücüyle çalışmaya devam ediyordu. Memurun yanında ayakta duran bozuk aksanlı bir kişi (ki ona “Müdürüm” diyordu çalışan memurlar) bekleşenlere yardımcı olmaya çalışıyordu. Zira posta işlemleri olanların yanında sadece bilgi almak için gelen pek çok kişi vardı.

Öndeki beyin işi nihayet bitince kaynak yapan bayan, benim gibi elindeki mektubu memura uzattı. Memur beni görmemezlikten gelerek bayandan evrakları aldı ve işlemi başlattı. Sesimi çıkarmadım. Bayanın işleri bitince borcunu sordu. Belçika’ya 400 kuruş olduğunu duyunca ben de cebimden 3 lira çıkarıp mektubumu memura uzattım. Memur benim işlemlerimi bitirince ücreti söyledi: Dört yüz elli Kuruş! Şaşırdım, ve hayretle “Ankara’ya Belçika’dan daha pahalıya mı gidiyor ” dedim. Memur kendinden emin, “Evet” dedi. Ben de şaka olsun diye sarkastik bir şekilde gülerek “Bilseydim ben de mektubumu Belçika’ya gönderirdim” dedim. Bunun üzerine memur hiç gecikmeden dedi ki” İsterseniz mektubunuzu geri vereyim adresi değiştirin”(!).

Tabi ben fena halde bozuldum. Oysa bunda alay edilecek bir durum yoktu, mantıklı bir açıklamayı haketmiştim. Zira mektubum sadece bir sayfaydı ve yurtiçi olarak Belçika’dan çok daha yakın bir mesafeye postalanıyordu.  Bu ara memura uzattığım 5 liralık kağıt paranın üstünü de 450 kuruş tahsil ederek 50 kuruş geri verdi. Bu alaycı ve emredici ifade karşısında şaşkın bir şekilde PTT’den ayrıldım.

Yolda kendi kendime olayı ayrıntılı olarak düşündüm. Demek ki PTT değişim geçirmiş. Artık PTT’ye gelen insanları sadece sert ifadelerle azarlanmıyorlar, yanına bonus olarak alay edlimek de var!

Yeni PTT vatanımıza milletimize hayırlı olsun.

BU PTT HANGİ ÜLKENİN PTT’Sİ? (23 Mart 2010)” hakkında 3 yorum

  1. sebebini sana söyleyeyim canım vatandaşım sen iadeli taahutlu yolluyorsun bu özel hizmettir mektubun kayıtlı gidiyor ve de geri dönüşü oluyor. diğer vatandaş ise kayıtsız adi mektup yolluyor. örnek verecek olursak sen istanbuldan ankaraya trenle gidersn 15 tl verirsin otobusle gidersen 25 tl verirsin uçakla gidersen 1oo tl verirsin. hepsinde adres Ank. ama hizmet farkı var. bir diğer durum siz o kuyrugu eritmek için çaba gösteren memura alaycı ifade kullanırsanız o da size o şekilde cevap verir bu da etki tepki olayıdır. menemende çalışan memur arkadaşımı kutluyorum hazır cevapmış

  2. O sırada beklediğim açıklamayı yukarıdaki yorumu gönderen Sayın ptt memurr’dan almış oldum. Teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir