Nazarköy’den Kale zirve ve Kemalpaşa Trans Etkinliği (23 Nisan 2017)

PetkimTrek etkinliği olarak Zafer Gürhan rehberliğinde 9 doğasever arkadaş, Nazarköy’den başalayarak Kale zirve çıkışı ve devamında Kemalpaşa’ya  yürüdük. Boncukköy olarak da anılan Nazar köyün eski adı Kurudere. O zamanlar bir kahve ve birkaç salaş boncuk imalathanesinden ibaret olan köy, boncuk imalatlarıyla ünlendikten sonra çok gelişmiş ve İzmir’in önemli bir turizm noktası olmuş.

DSC08696Birkaç gündür serin geçen havalardan sonra bu sabah güneşli bir gün başladı. Nazarköy meydanında yürüyüş hazırlıklarımızı bitirip yola çıktık. Köyde bir sürü boncuk temelli hediyelik eşya dükkanları, bahçeli güzel evler ve misafirlerin dinlenip eğlenebilecekleri konaklama tesisleri yapılmış. Bahar evlerin bahçelerini çiçeklere bezemiş. İki tarafındaki dut ağaçları yürüdüğümüz yolun üstünde birleştirilmiş. Bir süre sonra yeşil bir tünel içinde yürünecek muhtemelen.

DSC08704

Köyün dışına çıktığımızda bile bol ağaçlı yollardan geçtik. Uzaklardaki zirvelere doğru uzanan Kurudere kanyon bölgesinde toprak yoldan ilerlerken hep ağaçların gölgesinde yürüdük. Buralarda yazın bile sıcaktan bunalmadan yürünebileceğini düşündüm.

DSC08731

Kale ismi verilen doruklar oldukça dik ve görkemli gözüküyor. Oralara tırmanmak için zirvelerin bize göre sağındaki boyuna çıkmamız gerekiyor. Varyantlar yaparak yavaş yavaş yükselirken son kısımda diklik iyice arttı. Ancak zemin tırmanmak için çok güzel. Buralarda epeyce seyrelmiş yüksek çam ağaçlarınn dipleri rengarenk çiçeklerle kaplı. Tırmanırken bir taraftan da gördüğüm her çiçekten bir örnek fotoğraf çekmeye çalıştım.

DSC08782

Boyuna vardığımızda öbür tarafta çok muhteşem bir Nif zirve panoramik manzarası ile karşılaştık. Solda yuvarlak tepe ve sağda karlarla kaplı dorukların tepesinde Nif gözetleme kulesi gözüküyordu. Biz sağa doğru Kemalpaşa tarafına gideceğiz ama, önce geldiğimiz boyundan sola doğru Kale zirveyi deneyeceğiz.

DSC08788

Zafer zirveden dönüşümüzü bekleme kararını ifade ettikten sonra kalanlar hızla zirveye doğru ilerlemeye başladık. Önce belirgin bir patikadan güzel güzel yükselirken bir süre sonra patika kayboldu ve kayalıklara ulaştık. Bundan sonra diklik iyice artınca tırmanmak için ellerimizi de kullanmaya başladık. Sonunda zirvenin dibindeki balkona vardığımızda, en yukarıya çıkmak zor gözüküyordu. Bazı noktalarda baca tırmanışı dahi gerektiriyor gibi gözüküyordu. Diğer taraftan doğru yükseltiye yöneldiğimizi kesin olarak bilmiyorduk ve içimizden hiç kimse öncülük yapacak durumda değildi. Neticede liderini kaybetmiş sahipsiz evlatlar gibi dağınık bir vaziyetteydik ve son en dik kısma çıkmaya teşebbüs dahi etmedik!

DSC08806

Zirve dönüşünde iniş biraz tehlikeli gözüküyordu ama tahminimden çabuk patikaya indik. Dağınık bir şekilde, kanyondan çıktığımız boyun bölgesini hızla geçip karşı sırtta gözüken yola ulaştık. Daha sonra Zafer’le beraber yoldan tırmanışımızı sürdürdük ve düze vardığımızda yolun kenarındaki bir güzel yeşil alanda yemek molası verdik. Meydanı büyük görünce grup iyice dağınık oturdu. Ben de harika bir çiçek demeti olan kayalığa yerleşmeden önce çiçekle bir hatıra fotoğrafı çektim.

DSC08826

Molamız bir saate yakın sürdü ve sonra toprak yoldan yürümeye başladık. Artık hiç tırmanış yoktu ve bu nedenle oldukça hızlı yol alıyorduk. Arada doğaya gelen bazı araçlar yanımızdan geçiyordu. Birkaç piknik yapan aileler gördük.

DSC08833

Bizim grup önde giden hızlı arkadaşlarımız nedeniyle bölük pörçük yürüyordu. Ben her zamanki gibi Zafer’e, yani rehbere yakın oluyordum. Zira biz büyüklerimizden böyle gördük, eğitimimizi böyle tamamladık.

DSC08838

Kemalpaşa varoşları oldukça uzakta gibi gözüküyordu. Ayrıca yol da geniş varyantlar çizdiğinden hedefe varış uzuyordu. Sadece birkaç kestirme yaparak Kemalpaşa’ya kadar mola vermeden yürüdük. İlçe içinde aracımızın bizi beklediği bölgeye kolayca vardık. Önden giden arkadaşlarla bir kahvede buluştuk ve hep birlikte çaylarımızı içtik.

DSC08849

Sabah 8:45 gibi başlayan trans etkinliğimizi 15:45 civarında bitirmiş olduk. Rehbere göre yaptığımız trans etkinliği 16 km ve bazı arkadaşların ifadesine göre 18 km. Bir saate varan molaları düşersek kemiksiz 6 saat yürümüşüz. Sonlarda yoldan yürümek zorunda kaldığımız kısım hariç, harika bir rotada yaptığımızı bu güzel etkinlikte çektiğim fotoğraflardan hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir