Bolu’da Bir Gün (10 Haziran 2013)

BoluValilikAile Dostumuz Ayhan Yörük ve oğlu Bahadır ile birlikte, Kastamonu’ya giderken bir günü de Bolu’ya ayırdık. Binalar, taşıtlarla taşan yollar ve yeterli yeşil alanlardan yoksun yerleşim bölgeleriyle Anadolumuzun diğer şehirleriyle benzerlik gösteren Bolu’ya gelirken çevresindeki ormanlık dağlarıyla tam bir tezatlık içinde olduğunu gördüm. Bu nedenle şehirde kısa bir tur attıktan sonra soluğu Bolu yaylalarında aldık. Yeşilin her tonuyla Bolu Aladağlar bölgesi, ülkemizdeki doğa güzelliklerinin ender örneklerinden birisi.

BoluStadionBolu içindeki gezimize alışveriş merkezi olarak yapımı devam eden yaya bölgesindeki tarihi Valilik Binasından başlıyarak Yıldırım Beyazıt Camii’ne kadar yürüdük.  Daha sonra Hisar tepesine doğru ilerleyip, antik Claudiopolis (Bolu) kentinden günümüze ulaşan en büyük anıtsal yapı niteliğinde olduğu ifade edilen Stadion’u görmek istedik.  2008 yılında yapılan sondaj kazısıyla ortaya çıkan Roma dönemine ait bu tarihi hazinenin, adeta gözlerden uzak tutulmak amacıyla tahta darabaların arkasına gizlenmiş olduğunu gördük. Geçen 5 yıla karşın, kazı alanında hiç bir şey yapılmamış gibiydi. Üstelik hemen yanındaki inşaat çalışmalarında, antik hazineyi korumak adına bir önlem alındığını gösteren herhangi bir işaret yoktu. Aksine, çalışan işçiler malzemelerini gelişigüzel kazı alanında tutuyorlar, kendi canlarını dahi koruyacak bir önlem alma bilincinden uzak görünüyorlardı.

BoluSaraycikGoeviBolu’da son olarak Yıldırım Beyazıt Camii ve çevresindeki Taş Han ile eski çarşı bölgesini gezdikten sonra oyalanmadan şehirden ayrıldık. Bolu yaylalarının güzellikleri hemen şehrin çıkışından itibaren varlığını belli ediyor. Yukarılara doğru yeşillik artıyor ve orman içindeki çimenlik platolar adeta cennetten manzaralar oluşturuyor. Saraycık mevkiindeki Gölevi otelde mola verdik ve sahibi Aydın Bey’in konuğu olarak çok güzel ağırlandık. Göl manzaralı bu otel buralarda konaklanabilecek ender yerlerden birisi olmuş.

Gölevi’ndeki muhteşem göl manzarası, temiz hava ve lezzetli yiyeceklerden sonra tekrar yola koyulduk ve Bolu Gölcük Gölü’nü gezdik. Bolu’nun önemli turistik bir noktası olarak düzenlenmiş göl parkı ve göl kıyısındaki resmi konukevinin mimari güzelliğinin pek çok fotoğrafını çektik. Bu sevimli minik gölde Bolu Gezimize nokta koyduk ve Batı Karadeniz dağlarının doğal güzellikleri içinden geçerek Kastamonu’ya doğru yöneldik.

Bolu’da çektiğim fotoğraflardan seçtiklerinden hazırladığım albümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Not: Aşağıdaki fotoğrafları, herhangi birine tıklayıp, açılan penceredeki veya klavyeniz üzerindeki ok işaretleri yönünde izleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir