Antalya Müzesi (18 Nisan 2018)

A987643C-AB17-47C9-B08F-0781CDB8ADCAAntalya Müzesi, bölgenin tarihi derinliklerine ışık tutmaya devam ediyor. Müze binasının ön cephesine Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü işlemişler:

Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o toprakta yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sahip olmaktan geçer.

Okumaya devam et

Göynük Kanyonu (19 Mayıs 2017)

Sevinç ve Emin Ildızlı ile planladığımız Antalya gezisinde bugün, tatil süresince kaldığımız Beldibi’nden güneye doğru, Kemer’e kadar gideceğiz. Bugün yağışlı bir gün olacağından, çok daha uzaklara gitmeyi düşünmedik. Öncelikle göreceğimiz yer, bu bölgenin doğa harikalarından Göynük Kanyonu.

Okumaya devam et

ASPENDOS TİYATROSU (18 Mayıs 2017)

Ancak Aspendos’un bizim evdeki ünü çok daha farklıdır! Ayşen ne zaman bir Avrupa veya Uzakdoğu seyahatine gidelim dese, benim cevabım şöyle oluyordu: Daha ben Aspendos’u bile görmedim, ne işim var oralarda! Bu aslında ilk anda ipe un sermek gibi görülse de aslında gerçek duygularımı yansıtıyordu. İşte bu mazereti ortadan kaldırmak için nihayet Aspendos ziyaretimizi gerçekleştiriyorduk.

Okumaya devam et

Kurşunlu Şelalesi (18 Mayıs 2017)

Sevinç ve Emin Ildızlı ile  planladığımız Antalya gezimizin üçüncü gününde, konakladığımız Beldibi’nden çıkarak Antalya’yı pas geçip doğusundaki yerlere gideceğiz. Bugünkü planımızda temel olarak Aspendos’u görmek istediğimizden, önce yolumuz üzerindeki Kurşunlu Şelalesi’ne uğradık. Aslında böyle bir doğa harikası ortamı gün sonunda yorgunluk atmak için ziyaret etmek gerekir; ancak dönüşte karanlığa kalabileceğimizi dikkate alarak gündüz gözü ile şelaleyi görmek istedik.

Okumaya devam et

Düden Şelalesi (17 Mayıs 2017)

Yüksek ağaçlarla her noktası gölge altında kalan alan, henüz bir kaç adım attıktan sonra şehir dışında ve doğadaymışız duygusu hissettiriyor. Özellikle Antalya gibi yazları çok sıcak olan bir yerde böyle bir serin alan soluk aldırır şehirlilere. Biz şelalenin bulunduğu bu büyük parkta bir yerlere takılmadan doğrudan şelaleyi görmeye gittik.

Okumaya devam et

Antalya Kaleiçi (17 Mayıs 2017)

Bergama kralı II.Attalos M.Ö.2. yüzyılda donanmasını barındırmak için Side’nin yerine düşündüğü yeni kenti Attaleia’yı, bugünkü adıyla Antalya’yı kurdu. O çağlarda Pamphilya’nın en önemli kültür ve ticaret merkezi olan kent, M.S. 135 yılında imparator Hadrianus tarafından sularla çevrilimiş, Bizans imparatorlarından Leon ve Konstantin Porphyrogenitos da düşman saldırılarından korunmak amacıyla bu surları sağlamlaştırmıştı. Antalya, 1207’de Giyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedilince Selçukluların egemenliğine girdi. Birisi denizden diğeri de karadan olmak üzere, at nalı biçiminde iki surla korunan kentin dış surlarında, 50 adım aralıklarla kuleler bulunmaktadır. Kent merkezinde, limanın hemen üstünde bugün Kaleiçi denilen yerde bulunan yığma taştan yapılmış, ahşap bağlantılı eski cumbalı evlerse, mimari ve estetik açıdan dönemin izlerini en iyi yansıtan örnekler arasındadır.

Okumaya devam et

ANTALYA MÜZESİ (17 Mayıs 2017)

Villakent’ten komşularımız Sevinç ve Emin Ildızlı ile planladığımız Antalya Gezimizin ilk durağı Antalya Müzesi oldu. Daha önceki deneyimlerinden yararlanarak güne müze ziyareti ile başlamanın uygun olacağını düşünmüştüm. Zaten hava da kapamış, ince bir yağmur başlamıştı; aracımızı park edip, müzeye koştuk.

Okumaya devam et

ANTALYA GEZİSİ (17-20 Mayıs 2017)

Villakent’ten komşularımız Sevinç ve Emin Ildızlı çifti ile birlikte planladığımız Antalya’daki 4 günlük tatilimiz için geldiğimiz Beldibi, Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı, doğal güzellikleri ve plajı ile ünlü popüler bir tatil beldesi. Özellikle beldenin arkasında yükselen dağ ve tepelerin güzelliğine hayran olduk. Mayıs ayında olmamıza karşın bugünlerde bulutlu ve yağmurlu günler yaşadığımızdan, bulutlar bu harika dağ manzaralarına hep eşlik etti. Burada kaldığımız süre boyunca her sabah kahvaltıdan sonra otelden ayrılıp Antalya’da planladığımız yerlere gittik.

Okumaya devam et