WALT DISNEY CONCERT HALL

” 💮Çok güzel olmasının yanı sıra muhteşem bir mimariye de sahip olması Los Angeles için gurur kaynağı Kasım 1999’da yapımına başlanan, frank gehry’nin mimarligini üstlendiği, los angeles icin bir gurur kaynagi olacak mükemmel konser salonu. düşünce olarak ilk tohumları 1987’de atılmış olan bu yapıya Disneyland ailesi 100 milyon dolarlık bir katkıda bulunmuştur. Los Angeles filarmoni Orkestrası burada performansını … Okumaya devam et

50 KM’LİK BERGAMA-PETKİM YÜRÜYÜŞÜM (15 Mart 1992)

Henüz doğa sporlarına başlayalı bir yıl olmuşken, 1992 yılında tek başıma yaptığım ‘Bir Günde 50 Kilometre Yürüme’ etkinliğimi yazmak istiyorum. İnsan durup dururken “Hadi 50 km yürüyeyim” demez herhalde. Ben de öyle yapmadım zaten; bunun bir hikayesi var. Her şey Erkek Kardeşim Sinan Yüksel’le, birlikte bir tatil yapma muhabbetleriyle başladı. Sinan ile aramızda sadece birkaç … Okumaya devam et

Anılarda Kaldığı Kadar: YENİMAHALLE KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ

1973 veya 1974 yılıydı, Yenimahalle’deki bir dernek oluşumunda yeralmıştık mahalleli arkadaşlarla. İsmini doğru yazıyorumdur umarım: Yenimahalle Kültür ve Sanat Derneği. Adından da anlaşıldığı gibi amaç Yenimahalle’ye kültür ve sanat olarak yapabileceğimiz katkıları hayata geçirmekti. Kurucu ve aktif üye olarak samimi arkadaşlarımdan Şahin Fercan, Ali Vardar, Cihangir Biçer ve Zafer Gürleyik vardı. Dernek Başkanı bankacı olarak … Okumaya devam et

NİŞAN YÜZÜKLERİMİZİ BİR PASTANEDE TAKTIK (E) (5 Aralık 1975)

Nişanlanmak çiftin özel kararıdır ve birbirlerine evlilik sözü vererek nişan yüzüklerini kendileri takarlar. Bu birliktelik evlilikle neticelenme aşamasına geldiğinde, nikah törenine karar verilerek bütün dostlar davet edilir. Böyle düşünüyorduk Ayşen’le ve böyle de yaptık. Nişan törenimizden malesef hiç bir fotoğrafımız yok, bu nedenle sadece yazacağım: 1975 yılı başlarında Ankara’da başlayan arkadaşlığımızı, yıl sonuna doğru herkese … Okumaya devam et

BİR KAYISI AĞACI HİKAYESİ(E) (24 Kasım 2020)

2006’nın Mayıs ayında Villakent’teki evimize taşındığımızda, bahçemizde hiç bir şey yoktu. Brüt 500 m2 olan arsamızdaki bahçede çimen ve çiçek olacaktı kuşkusuz. Ayşen sebze yetiştirme niyetinde değildi ve tek bir meyve ağacı bile istemiyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse ben de sebze yetiştirmek istemedim ama birkaç meyve ağacımız olması güzel olurdu. Ayşen diyordu ki: “Burası köy bahçesi … Okumaya devam et

“YAV BU OKULDA BENİM BİR OĞLUM DAHA VARDI!” (1994)

Muhtemelen 1994 veya 95 yıllarıydı, Cem ve Can Bornova Anadolu Lisesi’nde okuyorlardı. Aralarında 2 yıl vardı; örneğin Cem lise sonda ise, Can da lise birdeydi. O yıllarda Bornova Anadolu Lisesi’ndeki yönetim hiç iyi değildi. Zorunlu Din Dersi Hoca’larına torpil yapıp yönetimlere getirmişlerdi. Can’la ilgili olarak bir kaç defa işten izin alıp yönetimlerle görüşmek için okula … Okumaya devam et

HAYRETTİN KARACA ARBORETUMU ZİYARETİ (14 Aralık 1996)

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı hk-665x374.jpg(15.04.2020)

İzmir’de son yıllardaki orman yangınlarından sonra ormanlara ağaç dikmek için çok büyük çağrılar yapılırken, Hayrettin Karaca’nın şu sözleri hep aklıma gelir: Ormana ağaç dikmeyin. İlle de ağaç dikecekseniz, ovalarda tarlalara dikin. Ormandaki güçlü ağaç fideleri yangından sonra dahi, ormanı güçlendirir tekrar. Yeter ki ormana dokunmayın

Okumaya devam et

ATATÜRK ve MÖSYÖ SÖBEL (14 Kasım 2019)

UNIDO uzmanı Fransız Mösyö Söbel’in isminin okunuşu böyleydi. 1970’li yıllarda Petkim proje müdürlüğümüzdeki bazı araştırmalar için talebimiz üzerine ülkemize gelen uzmanlardan biriydi. Mösyö Söbel ile çok önemli olmayan birkaç anımı hatırlıyorum. Bunlar içinde beni dolaylı olarak oldukça uzun süre etkileyen bir tanesini yazmak istiyorum. Mösyö Söbel bir gün bana “Atatürk’ü neden çok seviyorsunuz” diye sormuştu. … Okumaya devam et

BEL AĞRIMI NASIL TEDAVİ ETTİM? (2007)

  Sene 2007, Bahar aylarındayız; belimde çok şiddetli ağrılar hissediyorum. Hissediyorum yetmez, ağrıdan canım çıkıyor!  İşte bu ağrılardan nasıl kurtulduğumun hikayesini anlatacağım:  Villakent’e taşınalı bir yıl olmuştu. Aslında 2006 Mayıs’ında Ankara’dan taşınıp eşyaları Villakent’teki evimize doldurmuştuk ama, yaz aylarını yerleşme ile geçirmeyelim diye Foça Çanak’taki yazlığımıza gitmiştik. Yaz sonu sonbaharda tekrar Villakent’e döndüğümüzde bir yandan … Okumaya devam et

Yenimahalle (1964)

BİR TUTKUDUR SİNEMA; ANKARA YENİMAHALLE’DE BAŞLADI! Liseyi Ankara Yenimahalle’deki Mustafa Kemal Lisesi’nde 1964-66 yıllarında okudum. Sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’ndeki ilk “Üniversiteli” yıllarımda da Yenimahalle’de yaşadım. O zamanlar 2 katlı bahçeli evlerden oluşan Yenimahalle, şimdilerin çok katlı yapılaşmasında ikamet edenlerin hiç bir şekilde hayal edemeyecekleri kadar güzel bir mahalleydi. Muhtemelen o zamanlar biz de bunun … Okumaya devam et